Itrî
İyi akşamlar, #87400458 Ekim ayı öykü etkinliği kapsamında ismini vermek istemeyen bir okurun hikayesini paylaşıyorum, umarım yorumlarınızı esirgemezsiniz. İyi okumalar. ---------- Ağacın altındaki gölgelikte kızıyla beraber uzanmış, ona masal anlatıyordu Bahar. O gün bahsi geçen masaldan daha cezbedici şeyler vardı
Cüneyt Arkın’ın 1960 Yılında Yayımlanan Kısa Hikâyesi: İnsan Çiti
Cüneyt Arkın da gitti... Gerçek ismi Fahrettin Cüreklibatır olan ve oyunculuğuyla neredeyse yediden yetmişe herkesin hayran olduğu o isim... Oyunculuğunun yanı sıra harika bir öykücü tarafı da varmış. Ben bilmiyordum şahsen.. 1960 yılının Mayıs ayında A Dergisi'nin 28. sayısında çıkan ''İnsan Çiti'' öyküsü: Henüz ölmüş
Reklam
˚ vicdanlı olan hangisiydi, adana mı urfa mı?
“Sen ne sanıyorsun? Önüne gelen herkesin hayatına dokunup ahsız kalmayı mı? Eleştirisiz yaşamayı mı? En doğru bildiğinin gerçek mi, yanılsama mı, sana göre mi, bize göre mi diye düşünmeden fısıltıları susturup kocaman hoparlörlerinin sesini en sona getirmek mi seni tatmin eden tavır? Neden mutsuzlar demek bu kadar zor mu gerçekten? Beyninin sıvısını kulak deliklerinden zamanla sızdırıp kaybettiğinde geriye kalan büzüşmüş o kıvrımlarıyla düşünmeyi becerebilip insan yerine koyabildin mi bizi? Ne çekiyor lan bu insanlar diyebildin mi, bir kez olsun insanlık dışında hiçbir materyalin/aracın önemi yok diyip vicdanının sesine en son ne zaman izin verdin konuşsun? Bunlar güzel sorular.. benim için, benim yapamadığım, gücümün yetip erişemediği yerler kişiler olaylar için. Erişebilenlerinse sanki asla sormaya cesaret etmek istemeyecekleri türden sorular. Hayat çok zor, zordu bu hep böyleydi belki inanışların en eski ve en güvenilir versiyonu olabilir bu. Bu inanca körü körüne katılmak yerine sorgulamıyorsan, değiştirmek elindeyken yapmıyorsan. Rica etsem şunu sorar mısın kendine: ‘Varlığımın bir anlamı olmayacaksa niye varım?’” ~ ben’den ~ 08.06.2022 ~ 14:25 ~
Yağmur yağdırılırken tefekkür etmek ayrı bir güzel.
Hiç yağmuru düşündük mü? Neyini mi? Birçok cihetini düşünebiliriz. Biz şimdi sadece yağmurun yağışına bakalım; Yağmur damlaları 6 mm. çapındadır. Bundan daha fazla büyümezler. Yağarken ise asla birbirlerine değmezler. Yukarıdan aşağıya doğru bırakılan bir cisim, yerçekimi tesiri altında hızı artarak yere düşer, minicik damlamız ise adeta yerçekimine meydan okuyarak, sabit bir hızla yere doğru düşer. Bu olayın hayati bir hikmeti vardır. Çünkü yer çekimi kanununa uygun olarak, bir kaç bin metre yukarıdan düşecek damla, yere kurşun hı­zıyla ulaşacaktı. Hızlı, delici ve tahripkâr… Yağmurun oluşumundaki yüzlerce hikmetli faaliyeti bir kenara bırakarak soruyoruz? 1- Bu yağmur damlalarının boyunu kim ayarlıyor? Ve daha fazla büyümesini kim önlüyor? 2- Milyonlarca damla aynı anda yere doğru inerken, rüz­garların da etkisine rağmen birbirlerine değmiyorlar. Bu damlaları birbirine değdirmeyen kudret sahibi kim? 3- Yağmur damlaları yerçekimi kanuna rağmen sabit bir hızla yere düşerler. Yağmur damlalarının kurşun gibi inmesine müsaade etmeyen merhamet sahibi kim? 4- Yağmurun bu şekilde yağma fiili bir failin varlığını gerekli kılmaktadır. O halde gökten bu suyu hikmetle indiren ve onunla yeryüzüne hayat fail kim O halde gökten bu suyu hikmetle indiren ve onunla yeryüzüne hayat veren Allah’tan başka kim olabilir? Tüm bu sorularımıza Kuran cevap versin? Andolsun, eğer onlara, “Gökten yağmuru indirip de onunla yeryüzünü ölümünden sonra dirilten kim?” diye soracak olsan mutlaka, “Allah” diyeceklerdir. De ki: “Hamd Allah’a mahsustur.” Fakat onların çoğu akıllarını kullanmazlar. Ankebut: 63
Schopenhauer amcamız, merak edip okuduğum metninde bizleri kahreden bir yargıda bulunmuş. Yetmemiş, bu yargısını fazlasıyla makul örneklerle kuvvetlendirip kahır katsayımızı arttırmış. Neymiş efendim, her boş vakitte okumak zihni felç edermiş. Yani diyor ki, sık okumak, sizin yerinize başkalarının düşünmesine olanak vermeniz, hatta onlar ne derse
Matematik profesörü Ali Nesin’in, köşe yazarı Abbas Güçlü’ye yazdığı mektup ... Sayın Abbas Güçlü ... Bugünkü yazınızda şöyle bir pasaj vardı: Gelelim hemen her öğrencinin belalısı durumundaki Matematik dersine İlkokuldan üniversiteyi bitirinceye kadar Matematik ile aram hiç iyi olmadı. İkmale bile kalmadan hep geçer not aldım ama her defasında
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.