Bu düzen mi farklı, ben mi?
Hayatın ve insanların öğrettikleri neden eylemleriyle çelişiyor? Yalan mı söylüyorlar yoksa sadece kendilerini mi kandırıyorlar? Demagoji denilen şey, duygu ve düşünce hırsızlığı değil midir? Koca bir dolandırıcılık değil midir?
Terimi süslü taktikler olarak pazarlıyorlar. Uyuşturucunun küçük dozlarıyla yapılan ilaçlar nasıl ki bize şifa verirken, fazlası bizi zehirler ve bağımlılık yaparsa; demagoji de öyle değil midir? Sağlıkta ve benzeri iyiliklerde azı fayda sağlar ama fazlası ruhumuzu çürütür, benliğimizi esir alır.
Bu dünyada bana göre iki tür yaşam var: Biri, her şeyi mantığın süzgecinden geçirip genel doğrulara göre şekillenen, akıl ve ahlakla örülen bir yaşam. Diğeri ise, doğru bilgileri kendi çıkarlarımız için eğip bükerek 'doğru yaşam' diye pazarlanan, aldatıcı ve sığ bir varoluş.
Peki, biz hangi yolu seçmeliyiz? Mantığın peşinden gidip özgür mü olmalıyız, yoksa kendi kurduğumuz yanılsamalar içinde köle mi kalmalıyız? Gerçekten yaşamak nedir? Kendi doğrularımızla mı yoksa evrensel doğrularla mı yol almalıyız?
Sorularla dolu bir dünyada, cevabı kim verecek? Bu düzen mi farklı, yoksa biz mi?