Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım.
Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz.
İlim sahibi olmak
Amerika ve İngiltere’nin (veya Batının diğer demokrat ülkelerinin) Asya ülkelerini geri kalmışlıktan ve uyuşukluktan kurtarmada doğrudan lider bir rol oynamamalarının nedenini anlamak güç değildir: Şöyle ki, demokratik rejimlerin, Asya’nın milyonlarca insanında yeniden canlanma ruhunu alevlendirmeye ne güçleri ne de böyle bir niyetleri vardır.
İnsan en nihayetinde sınırları olan, her şeyi genelleyen otomatik pilotta yaşayan, zihnindeki dolambaçlı yolları düzleştiren bir yaratıktı ve tabi ki bu yüzden sürekli kaybolup duruyordu.
“Hem güzel, hem akıllıysa bir kadın, bilir ki, güzelliği kullanmak,
aklı kullanmak içindir.
Çirkinse eğer, ama aklı varsa ona yetecek,
mutlaka bir güzel bulur, çirkinliğini örtecek…!”
"İnsan böyle bir şey. Nerede, hangi yaşta olursa olsun, kabuğunu kırıp içine baksan içi cılk yara. Yarasız, dertsiz, sırsız insan yok da, işte kimisi üstünü iyi örtüyor. Ben de örttüm. O kadar kapattım ki, kendim bile sormadım kendime.."
Sanayi devrimi bitmediyse, kara kıtanın çocukları evlerine dönmediyse, Gazze'de sürtüp duran serseri duvar, defolup kendi cehennemine dönmediyse, bu yılın yeni olduğu yaygarasını koparan kim?
...Kelebek geriye kanat çırpamaz, bir bulut bir daha asla aynı şekli alamazdı. Aynı şeyi belki yarın tekrar yaparlardı ama hiçbir zaman şimdiki etkisini göstermezdi. Olup bitmişti. O an bozulmuştu ve onu oluşturan parçalar bir daha bir araya getirilemezdi.
Sayfa 31 - Koton Kitap, 1. Baskı: Haziran 2014Kitabı okudu