Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Doğru insan, yanlış zaman Doğru zaman, yanlış insan. Çok doğru, insanı bezdiren bir tespit
Paul Auster
Paul Auster
Sonra da gelip niye delirdin diye sorarlar adama.
Reklam
Gerçi her akıllı insan düşündüğü vakit kendi aklı ve tefekkürü ile bir yaratıcının olduğunu kavrayabilir. AncakMutlak Varlığın sıfatlarını, O'na karşı olan sorumluluklarını ve kendi yaratılışındaki gayeyi tespit edemez; etse bile, kendisini bu gayeye götürecek en doğru ve en güvenilir yolu bulamaz. Kısacası, insanı uyaracak ve bütün olumsuz faktörlerin etkisinden kurtarıp onu, en doğruya, en güzele ulaştıracak İlâhî irşâdlara ihtiyaç vardır. İşte bu sebepten ötürüdür ki, yarattığı varlıkları en iyi bilen Allah yaratılışına uygun hareket etmeleri, şerre düşmemeleri, isyan etmemeleri, ayrıca Allah'a karşı bir bahânelerinin kalmaması için tarihin belli dönemlerinde insanlara kitaplar göndermiş ve bu kitapların muhtevalarını peygamberleri aracılığıyla onlara duyurmuştur.
352 syf.
·
Puan vermedi
Bir zamanlar… Bizler…
Bozkır-göçebe toplulukları daha iyi anlamama bu kitap yardımcı oldu. Bu toplulukların günümüzde hangi etnisitelere karşılık geldiklerini kesin olarak tespit etmek zor ve hassas bir konu olsa da, bu gibi hususlar, bilimsel çalışmalarla ele alınmaya elbette müsait. Bozkır-göçebe topluluklar (örneğin Orta Asya’daki Türkler), yerleşik medeniyetler
Kök Tengri'nin Çocukları
Kök Tengri'nin ÇocuklarıAhmet Taşağıl · Bilge Kültür Sanat · 2020865 okunma
İnsan dünyadaki yerini tam olarak bilememeye ,görememeye ,tespit edememeye başladı. Bugünün dünyasıyla baş etmen için en başta kendinle ilişkini doğru kuracaksın. Tüketimini kontrol edecek ve tabiatla bağını koruyacaksın.
Ayrıca bkz.: Husserl- Fenomenoloji
Her şey niyetle başlar. Tüm değişim, devrim ve dönüşüm hamlelerinin ilk tohumu niyettir. Niyetler, bir tohumun ağacı içinde taşıması gibi tüm sonuçları potansiyel olarak içinde taşırlar. Niyet sadece dille yapılan bir faaliyet de değildir. Bir şeye niyet etmek; ruhunuzun onu istemesi, tüm varlığınızın o niyete yönelmesi anlamına gelir yahut gelmelidir. Niyet, ihtiyaçtan doğar; bir eksikliği tamamlamaya yöneliktir. Eksik olduğu bilincine varma, doğru ve gerçek bir eksikliği tespit edebilme, yüksek bir kişisel farkındalık gerektirir.
Reklam
dış baskı ve içgüdüsel yansım
Eğer bir kişiyi etkisi altına alan şey onu gereğinden çok baskılıyorsa, ister beklenmedik korku ister sürekli bir ruhsal baskı şeklinde olsun, bu kişinin aniden "aklını kaçırması" beklenebilir. Feryat figan bağırmaya başlayabilir, aslında bakıldığında bu, bir çocuğun bağırışından farksızdır; "körü körüne" bir tehlikeden
Her zaman karşılaştığımız insanlar, manzaralar, bize düşüncelerimizi söylemek ve bunların birbirine ne kadar yakın olduğunu tespit etmek imkânını veriyordu. Bu fikir yakınlığı, her noktada aynı şekilde düşünmenin neticesiydi; gerçi bunda, bir tarafın fikrini kabul edip kendisine mal etmeye diğer tarafın evvelden hazır bulunmasının da tesiri vardı. Fakat karşısındakinin her kanaatini doğru bulup benimsemek için vesile aramak da bir nevi ruh yakınlığı alameti değil miydi?
Sayfa 101
Bence çok doğru bir tespit.. Sizce?
Tanpınar'ın Huzur'da söylediği gibi, "Kim bilir? Bazı kapıların bize kapalı görünmesi, önünde değil, arkasında durduğumuz içindir. "Wittgenstein'ın Yan Değiniler kitabında yaptığı tespit de benzerdir: "Bir insan kilitli olmayan ama içeriye doğru açılan bir kapıyı boyuna itiyor ve çekmek aklına gelmiyorsa o odada hapistir. "
Sayfa 108
Reklam
184 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
"Tehdide dayalı ahlak, ahlak değildir" diye kısa özet geçmenin doğru olduğu kanısındayım. Üç bölümden oluşup ağır bir dil barındıran zaman zaman yoran, zaman zaman ki ikinci bölümde keşkeleri hop oturtup hop kaldıran bir analiz. Ve ikinci bölümdeki şu tespit tüm yaşamı özetler nitelikte " insan acı çekmekten korkmamıştır, rahatsız eden çekmiş olduğu acının anlamsızlığıdır"
Ahlakın Soykütüğü Üstüne
Ahlakın Soykütüğü ÜstüneFriedrich Nietzsche · Say Yayınları · 20232,138 okunma
324 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
"Kızıl Sultan " Abdülhamid
Esere başlamadan önce üzerinde fazlasıyla durduğum Abdulhamit dönemine değinmek istiyorum . II.ABDÜLHAMİD DÖNEMİ; Tahta geçen II. Abdülhamid Osmanlı Devleti'nin 34. Padişahı ve 113. İslam halifesidir .(1876-1908) yılları arasında 33 yıllık bir hüküm sürmüştür. Kanun-i Esasi'nin hazırlandığı , meşrutiyetin ilan edildiği ,
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 20229,6bin okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
Birey asla kendi başına tanrı fikrini,mitleri ve dine ait dogmaları;sorumluluk ve ahlaki disiplin fikrini v.s. oluşturamazdı....Bilim mağrurdur ve çok sayıda inanana ihtiyacı yoktur. İdeali küçük zihinlerin erişebileceği yere indirmenin iyiliği nerededir? " En üstte yer alanlar en altta yer alanlar adına düşünecektir. Bütün insanlığın
Ahlak ve Toplum
Ahlak ve ToplumEmile Durkheim · Pinhan Yayıncılık · 201687 okunma
Bu çocuklara bir şeyler verilemeyeceğine inanmış birinin aldığı eğitimin, bir eğitim değil öğretimden ibaret olduğunu, bilgiyi sadece öğrendiğini, asla özümsemediğini o an anlamıştım. Onlar için ilahî kitapta: "... kitap yüklü hımarlar (merkepler)" ifadesi kullanılmıştır. Bu tespitten daha doğru bir tespit düşünemiyorum.
Sayfa 146Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.