Ne Batıyı anlayan ne de Doğuyu en mahrem vahitlerine kadar muhasebe edebilen, Tanzimat sonrası, koyu cahil ve katmerli ahmak, sözde aydınlar zümresi, altı kaval üstü şişhane kıyafetleriyle, Hilali Haça feda edici böyle bir gün tutmuşlardır ki, doğru yolu büsbütün kesmek, tıkamak ve onun va’dettiği kurtuluşu kendilerinde göstermek gibi, karşı çıkılması çok zor bir çığır açılmasına vesile olmuşlardır.
Sayfa 147Kitabı okudu
İbni sebe
Önce kendi peygamberine ihanetle işe başlayan, derken İsa dinine türlü mâverai hezeyanlar aşılayan bir insan soyu vardır. Bu soyun İslâm karşısında (prototip) denilen baş örneği de İbn-i Sebe'... İçi ve dışıyla numûnelik yahudi... Hazret-i Osman devrinde güya Müslüman... Eski adı İbn-i Sevd... Şimdi Abdullah İbn-i Sebe'...
Reklam
“Allah Resulünün, mekanizmasını keşfetmek istercesine üzerinde düşünmeyi yasakladığı kader meselesi büyük tasavvuf ehlince birkaç kelime içinde, o da ifade edebileceği kadarıyla kelama sığdırılabilir: «Allah, mahlukunun ne yapacağını önceden bildiğine göre, işte bu bilginin belirttiği çizgilerdir ki, kaderdir.» Akla bundan fazlası söylenemez.
Artık maddemize ve ruhumuza yeni bir kisve giydirmenin zamanı gelmiştir.
İkinci Abdülhamid öyle bir şahsiyettir ki, bu manayı heceleyebilmekle bütün sahte oluşlarımız anlaşılmış olacak ve o, 36 Türk hakanı arasında belki en büyüğü diye abideleştirilecektir.
Sayfa 150Kitabı okudu
Keşke ben de böyle yapabilmiş olsaydım
....Herhalde bağlı olduğum büyük kapının ruhuma üflediği feyz eseri olsa gerek her şeyi teptim, bankadan istifa ettim ve kendimi fikir kavgası hayatına verdim.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.