Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Suçumu merak ediyorsan, aşkın dinine girdiğim doğrudur. Başka da bir suçum yoktur. Bu eğer masumiyetten sayılırsa masumum."
Kafirin bir putu, mü'minin bin putu vardır derler, doğrudur.Seni haktan men'eden ne varsa, hangi şeyler seni rabbinden alıkoyuyorsa, o kadar putun var demektir.
Reklam
Eğer kendi deneyiminizin dışında herhangi bir şeye inanacaksanız, buna inanmanız için bir sebebiniz olması gerektiği çok açıktır. Bu sebep genellikle yetkedir. Cambridge'de laboratuvarlar kurulması ilk kez önerildiğinde, bir matematikçi olan Todhunter, öğrencilerin deneylerin yapılış safhasını görmesine gerek olmadığını, çünkü hepsi yüksek vasıflara sahip ve birçoğu İngiltere Kilisesi'nin papazı olan öğretmenlerinin bu sonuçların doğru olduğunu teyit edebileceğini söyleyerek itiraz etmişti. Todhunter yetkeden gelen bir savı yeterli olarak görüyordu ama yetkenin ne kadar sık hatalı çıktığını hepimiz biliyoruz. Çoğumuzun bilgimizin büyük kısmı için kaçınılmaz olarak yetkeye bağımlı kaldığı doğrudur. Yetkenin bana öğrettiği bir bilgi olan Ümit Burnu'nun varlığını kabul ediyorum, keza her birimizin coğrafyanın tüm olgularını doğrulamamızın imkânsız olduğu çok açıktır, fakat doğrulama fırsatının var olması önemlidir ve arada sırada bunun gerekli olduğu kabul edilmelidir.
Uzaklaştırma yaklaştırma içindir. Ayrılık buluşmaya doğrudur. Yitirme bulma arzusunu uyandırır. Gurbette söylenir sıla şarkısı.
Endüstriyel demokrasinin genel gidişatı, yetersiz çalışma saatlerine doğru değil, yeterli boş vakte doğrudur. Çalışan insanlar, yaşamlarının fabrikayla yatak arasında bir değişimden ibaret olmasını istemiyor; Sağa sola bakınmak için zaman, evlerini gün ışığında görmek, çocuklarını görmek, düşünmek, okumak, bahçelerine bakmak için zaman; kısacası yaşamak için zaman istiyorlar.
Sayfa 230 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, çev. Süha SertabiboğluKitabı okuyor
Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.
Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur, en güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır. Gücü olmayan adalet acizdir; adaleti olmayan güç ise zalim. Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur, çünkü kötü insanlar her zaman vardır. Adaleti olmayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek; bunu yapabilmek için de adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir. Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete veremedik, çünkü güç, adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.
Reklam
Hiç kuşkusuz, insan tepede dinlenebilir, uyuyabilir ya da kıyaya yerleşebilir. Ama var olanın bir yanından el çekilirse, var olmaktan da el çekmek gerekir; öyleyse ya yaşamaktan vazgeçmeli ya da “vekâleten” sevmekten başka türlü sevmeli. Böylece, yaşamın hiçbir şeyini yadsımadan bir yaşama istenci vardır, bu da şu dünyada benim en çok saydığım erdemdir. En azından, arada bir, bunu uygulamış olmak istediğim doğrudur.
Belleyin bunu: Türkçe kimsesiz olabilir ancak doğrudur. Yaralarına karşın ölümsüz kılan, doğru oluşudur.
~ Doğru olan bir şey, hangi ağızdan çıkmış olursa olsun yine doğrudur. Bir elmas çamurdan çıkarılmış olmakla onun kadir ve kıymetine asla halel gelmez..~
Yaşam bana hep kök gövdeden beslenen bir bitkiyi anımsatır. Yaşamın kök gövdesinde saklandığı ve görünmez olduğu doğrudur.
Reklam
"Doğrudur, halk inanır, ama halka da nereye kadar inan-mak gerekir, bunu da yönetenlerin iyi hesap etmesi gerekir. Halk, gücün gölgesinde kaldıkça susar. Şey... Fermanlar da önemlidir. İster gökyüzü, ister yeryüzü olsun, bu fermanlara halkı bir güzel inandırmak gerekir. Yani fermanların mutlak olduğuna, kutsal olduğuna inandırmalıdır halkı. Bu sağlanabilirse, gerisi yağdan kıl çekmektir ya kumandan. Gün gelir, birisi başkaldırırsa, sanılır ki, fermanlara başkaldırmıştır o. Oysa başkaldıranın gerçek niyeti, fermanların arkasına sinmiş yöneticilerdir. Ama, başkaldırıcı, derdini anlatamadan, başını kaybeder."
Sayfa 37 - MuaviyeKitabı okudu
Auerbach Pascal kötünün zaferi. Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur, en Güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır.Gücü olmayan Adalet acizdir; Adaleti olmayan güç ise zalim.Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur, çünkü kötü insanlar her zaman vardır. adaleti olmayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek ;bunu yapabilmek için Adil olanın güçlü, güçlü olanı ise Adil olması gerekir. Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete veremedik, Çünkü güç, adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.
"'O söylüyorsa ne söylerse söylesin kesinlikle doğrudur.'diyebilmek insanı sâdık yapar, insanı sıddîk yapar"
“Doğrudur, kitap okumak karın doyurmuyor. Ancak karnı tok, beyni boş adamlardan çektiğimiz kadar hiç kimseden çekmedik.”
"Sen ne anlatıyon be abi.."
Sevmiyorum doğrudur, yürek bu hâlâ sever Sevmek kısa sürdüyse unutmak uzun sürer
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.