İnsana mahsus olduğu ölçüde hayvana uzak olan bir fenomen olarak iç hayat dürtüsüyle hayranlık veya korku içinde gözlerimizi göğe çeviriyor oluşumuz, mantıklı bir izahtan uzak kalıyor ve öyle görünüyor ki harfi harfine "gökten geliyor".
Eski zamanlardan günümüze kadar var olmuş bütün ideoloji, felsefe ve düşünce sistemi son tahlilde bu üç temel dünya görüşüne indirgenebilir. Bunlardan ilki, yegâne veya birincil olarak ruhun varoluşunu, ikinicisi yegâne veya birincil olarak maddenin varoluşunu esas alırken üçüncüsü ruh ve maddenin eş zamanlı mevcudiyetinden hareket eder
Sayfa 9
Reklam
İnsan aynı zamanda anatomi uzmanının teşrih ettiği ölü, psikologun araştırdığı şuur ve büyük manevi öğretmendir; ayrıca her insanın kendi öz varlığını derinliklerinde hissettiği ve bildiği şahsiyettir.
"Darwin ve Michelangelo, birbirini hiçbir zaman çürütemeyecek, birbirinden tamamen ayrı iki anlayışı, insanın kökenine dair iki çelişik gerçeği temsil ediyorlar. İlki, muazzam sayıda reddedilemez gerçeğe dayanmaktadır, ikincisi ise bütün insanların kalbinde yazılıdır."
Dil dahi insanın manevi tarafına değil, doğal ve hayvani tarafına aittir.
Sayfa 42 - Ketebe
Bu dünyada savaşıp düşen, hazin kahramanları mağlup değil, muzaffer sayıyor oluşumuz, başka bir dünyaya dair gerçekliğin bir kanıtı olarak karşımızda durmaktadır... Barışı, özgürlüğü hatta hayatını kaybetmiş olanlar nasıl muzaffer olabiliyor? Açıktır ki, zaferleri bu dünyaya ait değildir.
Sayfa 174 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.