Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Peyami Safa
Peyami Safa ilk romanlarını kaleme aldığı yıllarda lstanbul'daki çevresinde, bir yanda, köklerinden kopmuş, ahlâkça çürümüş, para ve zevk için yaşayan bir zümre; bir yanda da İslâmî geleneklerle yetişmiş, milli ve manevi değerlere bağlı, yurtsever, dürüst bir zümrenin var olduğunu görüyor ve bunların karşıtlığını Batı-Doğu çatışması çerçevesinde ele alıyordu. Bu iki zümreden birincisinin kokuşmuşluğunu, ikincisinin de sağlıklılığını göstermeye çalışırken pek değişmeyen bir roman şeması belirir ilk yapıtlarında. Bu toplumsal sorun üçü erkek biri kız başlıca dört kişinin rol aldığı bir aşk öyküsü üzerine oturtulur. Erkeklerden biri Batı, öteki Doğu'dur; ikisi arasında kararsız bir genç kız, bir de yazarı temsil eden, bilgili ve Doğulunun dostu olan bir adam vardır...
Sayfa 219 - İletişim Yayınları, 10. Baskı, 2001, İstanbulKitabı okudu
Ey Türk Gençliği aşağıda paylaştığım yazıyı çok dikkatli okuyun
YENİ DÜNYA DÜZENİNİ TÜRKLER KURUYOR Batı emperyalizminin yeni dünya düzeni palavrasını beyin savaşları komutanı Mustafa Kemal Atatürk'ün bir askeri boşa çıkarttı. Dünyanın yönetimi yeniden Türklere geçtiğine göre biz neler yapacağız ona odaklanma zamanıdır. Her alanda gelişen Asya güçleri Rusya ve Çin dayatmacı batı emperyalizmine karşı
Reklam
“Ama ben size geçmişten değil bugünden bahsetmek için geldim. O zamanın dünyasıyla bugünün dünyası ayrı, ama temelde hep aynı sorunlar varlığını koruyor. Aynı zamanda dostum olan Profesör Huntington’a bakılırsa bu sorunun adı ‘Medeniyetler Çatışması’dır. Ben buna pek katılmıyorum. Bazıları bu çatışmaya ‘Din Savaşları’ adını veriyor. Hepsi Ortadoğu kökenli olan ve aynı ilkeleri dile getiren tektanrılı dinlerin de bu çatışmaya sebep olduğunu sanmıyorum. Başka bir dostum olan Edward Said, bu tanımlamalara itiraz ediyor ve sorunun adını ‘Cehalet Çatışması’ olarak koyuyor. Bunun, Huntington’a göre daha tutarlı bir görüş olduğunu söyleyebiliriz. En azından benim düşünce tarzıma daha yakın geliyor. Çünkü kabaca Batı ve Doğu diye adlandırılan medeniyet biçimleri, birbirini tanımıyor. İletişimin bunca ilerlediği bir dönemde hâlâ ‘Cahiliye’ dönemini yaşıyoruz.”
Doğu Türkistan - "Yasal" Zulüm
Mısırlı yazar Necip el-Kiylanî’nin Türkistan Geceleri adlı romanında, Batı Türkistan’dan sonra Doğu Türkistan’ın, komünist Çin tarafından nasıl işgal edilip parçalandığı anlatılıyor. İlk aşamada işgal edilen bu Müslüman topraklarda, Çinliler, bazı yasal zorbalıklarla Müslüman Türkistan halkını planlı bir şekilde benliğinden koparmaya çalışırlar.
Hümanist dünya görüşü bizde yanlış anlaşılmış ve adeta Türklüğe karşı bir hareket sayılmıştır. Oya hümanizm gerçek anlamı ile “özgür düşünce” demektir. Dünyada ilk defa MÖ 6.yy’da doğa filozofları, cinlerden,perilerden,batıl inançlardan sıyrılmış hür düşünce ile bilimsel araştırmayı yurdumuzda, Ege kıyılarındaki kentlerde kurmuşlardır. Özgür
Sayfa 608Kitabı okudu
Zavallılar.
Semiha Ayverdi ise İbrahim Efendi Konağı'nda Fatih Camii ve civarından bahsederken, Fevzi Paşa güzergahında kayısı bahçeleri olduğunu kaydeder. Peyami Safa'nın Fatih Harbiye'si, Doğu-Batı çatışması üzerine kurulmuş bir romandır. Muhafazakar Doğu'yu temsil eden Fatih, alafranga Batı'yı temsil eden Harbiye'dir. Fatih'te konak veya evler vardır. Harbiye'de ise apartman. Sokağa karşı cadde, kahvehanenin mukabilinde pastane, kedi beslemek yerine köpek yetiştirmek, hacı kokusu yerine parfüm, esas çatışma motifi olarak da Doğu ve Batı müziği. Zıtlıkların ilkleri için mekan Fatih'tir, ikincileri için Harbiye'dir. Tramvay ise roman içinde yer yer bu iki semt arasında ilişkiyi, gidiş-gelişleri kuran bir motiftir.
Sayfa 248 - on üçüncü bölüm: süleyman faruk göncüoğlu, şehir ve semt tarihi metodolojisi
Reklam
O zamanın dünyasıyla, bu günün dünyası. Prof Huntington'a göre bu sorunun adı Medeniyetler Çatışmasıdır. Bazıları buna din savaşları adını veriyor. Edward Said, bu sorunun adını Cehalet Çatışması olarak koyuyor. Batı ve Doğu diye adlandırılan medeniyet biçimleri, birbirini tanımıyor. İletişimin bunca ilerlediği bir dönemde hala Cahiliye dönemini yaşıyoruz.
Batılı olmayan toplumların birliği ve Doğu-Batı ikiliği Batı’nın uydurduğu birer mittir. Bu mitler, Şarkiyatçılığın kusurlarından muzdariptir ki Edward Sait bunları haklı olarak “tanıdık olan (Avrupa, Batı, biz) ve yabancı olan (Şark, Doğu, onlar) arasındaki farklılığı” desteklediği ve ilkinin ikinciye üstünlüğünü varsaydığı için eleştirmiştir.
“Doğrusu, burada eşit dağılmış bir 'Cahiliye' söz konusu değil. Doğu Batı'yı, Batı'nın Doğu'yu kullanmaktan biraz daha iyi biliyor. Ama ben sorunun adını tam olarak ortaya koymaktan yanayım. Bence tartışma 'Medeniyetler' ya da 'Cehalet' çatışmasından çok 'Önyargılar Çatışması.'
Cehalet Çatışması
Edward Said, bu tanımlamalara (Medeniyetler Çatışması vb.) itiraz ediyor ve sorunun adını ‘Cehalet Çatışması’ olarak koyuyor. Bunun, Huntington’a göre daha tutarlı bir görüş olduğunu söyleyebiliriz. En azından benim düşünce tarzıma daha yakın geliyor. Çünkü kabaca Batı ve Doğu diye adlandırılan medeniyet biçimleri, birbirini tanımıyor. İletişimin bunca ilerlediği bir dönemde hâlâ ‘Cahiliye’ dönemini yaşıyoruz.”
158 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.