Gündelik insan ilişkilerine baktığımızda sözümüzle birbirimize kaç kez büyü yaptığımızı bir düşünün.
Kara büyünün en kötü şekli dedikodudur. Dedikodu, kara büyünün en kötü halidir. Çünkü saf zehirdir.
İnsanlar yaşlanıyordu, bunun ayrıcalığı yoktu ama yaşlanan insanların bir kısmı olgunlaşmış olarak, bir kısmı ise olgunlaşmadan ölüyordu. Bunun püf noktası ise bir insanın “Nasıl görünüyorum” sorusundan, “Nasıl görünüyorum” aşamasına geçmeseydi.
Büyük liderler ekiplerini harekete geçirirler.
Liderin girişimi ne olursa olsun, başarısı bunu nasıl yaptığına bağlıdır.
Her şeyi doğru yapsa bile duygulara doğru bir yön vermekte başarısızsa hiç bir şey olması gerektiği gibi yolunda gitmeyebilir.
Lider, grubun duygusal rehberidir.
İşe girmenizden önceki beklentiler, sizin gelişinizden sonraki beklentiler ile tam tamına aynı olmayabilir. İşe alım evresi sevdaya, işe girişten sonrası ise evliliğe benzer.
Kimse kimseyi tanıyamaz, tanıdığımızı sanırız. Tanıdığımız kadarına inanırız. Eğer gerçekten tanısak, bırakın aşkı filan kimse kimse ile arkadaş bile olamaz.