262 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Romain Gary’in ilk kitabı. İlk kitapları kıymetli buluyorum, ilk doğum gibi. Gary, ilk kitabı için II. Dünya Savaşı’nın süregeldiği bir zaman diliminde ormanda saklanan ve yolu partizanlarla karşılaşan Janek’i koyuyor başrole. Janek müzik ve aşkla hayata tutunurken, savaşın meydanlarında yaşandığını bildiğimiz acının ötesini gösteriyor bize. Bir çuval patatesin anlamı değişiyor. Sadakatin, güvenin, umudun, hatanın ve bir çok kavramın… Savaşın zalimliği her şeyi baştan yazıyor. Kötü şeyler hep başkalarının başına gelecek sanıyoruz ya biz insanlar ve gerçekte yaşanan kötülükleri bizden uzakta olunca hikâye gibi dinliyoruz ya çoğu zaman, hayata devam etme güdümüz unutmayı kolaylaştırıyor ya, bu iyi bir şey mi ben tam emin olamıyorum. Biz unuttukça daha çok mu acı çekiliyor? Daha çok mu insan ölüyor? Unutmamak mümkün mü? Bilmiyorum. Zorlanıyorum, bazı acılar karşısında yaşam tüm enerjisini yitiriyor. Ama Polonya’da bir kuş var, muhtemelen bir bülbül…
Polonya'da Bir Kuş Var
Polonya'da Bir Kuş VarRomain Gary (Emile Ajar) · Agora Kitaplığı · 2012261 okunma
244 syf.
10/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
İki insan, göz göze gelip el sıkıştığında, iki farklı enerji ve iki farklı yol çarpışır ve aslında saniyelerden kısa sürede, uyuşan ve uyuşmayan taraflar kabataslak belli olurdu, yine de bilmiyor gibi yaşayarak, o ilk anda hissettiklerini bazen aylarca, bazen yıllarca doğrulamaya çalışırlar, aklın, onlarca deneyim, tereddüt, sorgulama ve
Et Duvar Ter Sıva
Et Duvar Ter SıvaDeniz Toprakkaya · Perseus Yayınevi · 202321 okunma
Reklam
○>1600'lerden itibaren hâkim eksenini Oluşturan Atlantik havzası, muhtemelen Avrupa tarihindeki en önemli dönüm noktasını oluşturmuştur. \< Akdeniz' deki öncelik ve hâkimiyet, tarihi şartlara dayanıyordu. İlk uygarlaş mış Avrupa toplumlar, Ege kıyılarında Yerleşmişlerdi.Daha sonraki çağlar, Akdeniz havzasında Girit'teki minos uygarlığı ( takriben M.Ö.2100'lü yıllar) İle başlayan ve günümüze kadar süren Müreffeh ve kalabalık nüfusları besleyen Ve zamanla daha da geliştirilen beceri ve teknikleri miras olarak devralmıştı.
768 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Emile, beni en çok zorlayan kitabın sen olacağını yazmıştım. Yanılmadım. Rousseau bu kitabında oldukça ilginç tahliller kullanırken kitabı toplam 5 parçaya ayırarak ilerliyor ve kendi hayalinde Emile adındaki çocuğu yetiştiriyor. İlk bölümde herkesin iyi olarak doğduğu üzerinde durulmuş. Geçirilen değişimler, ilk öğrenilenler derken zayıf bir doğum ile başlayıp kuvvet ve eğitime olan ihtiyaç ve bunun giderimiyle devam eden bir süreç karşılıyor bizleri. Bunun yanında annelik duygusu (anneler gününüz kutlu olsun), ilaç verme yöntemleri, uygulama şekilleri, yıkanma ve beslenme alışkanlıkları derken epey uzun konulu bir roman görüyoruz karşımızda. Öyle sanıyorum ki Rehberlik ve Psikolojik bölümler okuyan arkadaşlar için çok ilginç ve bir o kadar da bilgi dolu bir kitap kanımca. Beğeneceğinize inancım da tam. İyi okumalar dilerim. Şimdiden afiyet olsun..
Émile
ÉmileJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20222,925 okunma
Ekranların hemen her ailenin evine girmesi dikkat endüstrileri tarihi açısından çok büyük önem arz etmiştir. Ayrıca bu dönüm noktasının insanlar üzerindeki etkileri bu endüstriler açısından her daim bir örnek teşkil etmiştir. Tabii ilk ekranların, sinema perdelerinin dikkat çekmedeki sihirli gücü de yadsınamaz. 1916’da Psikolog Hugo Munsterberg: “Sinemada film izleyen biri hayatın içinde çok daha keskin ve belirgin duygularla ilerliyormuş hissine kapılır ve bu his onun içsel enerjisini harekete geçirir’ diye yazmıştı. “Aşk ve nefret, şükran ve haset, umut ve korku, acıma ve kıskançlık, tövbekarlık ve günahkarlık gibi tüm basit duygular hayata dair kişisel hislerin harekete geçmesine ve yoğunlaşmasına ve derin insan zihninin tahrik olmasına neden olur." Nörologlar sinemanın, ayna nöronlarımızı, başka ifadeyle “bir şeyi başkası yaparken izlediğimizde tıpkı o işi yapan kendimizmişçesine harekete geçtiği" gözlemlenen beyinsel sistemi etkinleştirecek yetenekte olduğunu söylerler. Aynı mekanizmanın devreye girmesi, bir görüntü yeterince gerçeklik hissi veriyorsa beynimizin kendisini gördüğü şeyle özdeşleştirmesi durumu için de söz konusudur. Belki de bu gerçek, günümüz çağdaş standartlarına göre insanların televizyona bu denli kolay adaptasyon sağladığını kısmen açıklamaktadır.
Sayfa 150 - PdfKitabı okuyor
Bazı çocukluk incillerinde İsa ve öğretileri
Yeni Ahit Kitabı'nda yer alan "kanonik" Inciller, İsa'nın çocukluğu, genclik yılları, ailesi veya yakın çevresi gibi konularda yetersiz bilgiler vermişlerdir. Bunu bir sonraki ana başlık altında göreceğiz. Bu durumun iki sebebi olabilir: (i) “Kanonik" Incillerin yazarları tarihsel bir sahsiyet olarak Isa’yla değil de “kurtarıcı" bir “göksel" figür olarak Mesih'le ilgilendikleri için, yaşayan Isa'nın söz gelimi çocukluk yıllarına dair detaylar onlar için pek bir önem taşımamış olmalıdır. Daha doğrusu, İncil yazarları belki de beşer Isa'dan pek hoşlanmamışlardır ve metinlerine de daha ziyade onun ilahi boyutunu önplana çıkarmaya yarayacak detayları almışlardır. (ii) Daha yüksek diğer bir olasılık ise, söz konusu İncilleri derleyen anonim yazarların Isa'nın çocukluk veya gençlik yılları hakkında fazla rivayete ulaşamamış olmalarıdır. Bu yazarlar İsa hakkında ulaşabildikleri rivayetleri eserlerinde (İncillerde) vermişlerdir. Dolayısıyla onların Isa'ya dair birçok ayrıntıya ulaşamadıkları rahatlıkla söylenebilir. Bu çerçevede İsa'nın yaşam öyküsüne ilişkin bu denli geniş çaplı boşluklar, “Çocukluk İncilleri" diye anılan, erken yüzyıllardan günümüze intikal ettikleri anlaşılan ve Isa'nın doğumu öncesine ya da onun küçüklük yaşlarına odaklanan yazılı bazı metinlerin yardımıyla bir ölçüde doldurulabilir. Çocukluk Incilleri, erken yüzyıllarda kimi Hıristiyan cemaatler tarafından kullanılan, Isa'nın doğumu öncesini, doğumunu veya çocukluk yıllarını tasvir eden Incillere denilmektedir.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 561 ile 570 arasındakiler gösteriliyor.