Sinema bir çok sanat dalıyla iç içe geçer. Temelde hepsinin düşünsel referans kaynağının felsefe olduğu hepimizin malumu. Film izlemeyi seven, bunu daha nitelikli ve derinlikli bir deneyime dönüştürmek isteyenler için yazılmış çok iyi çalışmalar var. Feyza Şule Güngör'ün bu çalışması beni oldukça mutlu etti.
Değindiği bazı filmler 'Yedinci Mühür', 'Persona', 'Raşamon', 'Dogville', 'Ulis'in Bakışı', 'Sonsuzluk ve Bir Gün'. Görüldüğü gibi ciddi bir ekol olmuş, kendi felsefelerini oturtmuş yönetmenlerin filmleri bunlar. Farklı farklı insanlardan bu filmleri okumak oldukça zihin açıcı. Felsefenin ve sinemanın en güzel yanı da bu diye düşünüyorum.
148 syf.
·
Not rated
Zaten pek çok kez, yaşamımızdaki bir şeyin kaderimiz olduğunu anlayamadan, olan biteni kaçırılmaz bir gerçeklik olarak kabullenmiyor muyduk? s.87. Romanyalı Yiyen Yamyam Dimitris Sotakis.
Tutkularimiz bizim cennetimiz mi yoksa cehennemiz mi?. Tutkularimiz bize nereye sürükler? Bu sorular uzerinden bir metin yazmis Sotakis. Hic gormedigi Romanya'ya asik bir adam Zerin. Yasaminin her alani bu askla dolu. Bir gun yasadigi sehre Romanyali bir ailenin taşınmasıyla Zerin'in yasami bastan sona degisir. Ekonomik gucu yerinde Zerin, bu tutkusunun pesinden giderken neler yapmaz ki? Kapitalin gucu nelere yetmez ki. ? Okudukca sasirtiyor okuyucuyu Sotakis. Iyilik yaparken kotuluk mu yapiyoruz ya da iyilik altinda yatan kotulugun farkinda miyiz ? Mutlak iyilik , mutlak kotuluk var mi? Yoksa bu sinirlar biraz flu renk mi?Para her seye care mi? Bu sorulari da sorguluyor metin. Okudukca sasirtiyor sizi Sotakis. Insan tutkularini iyilik maskesine altina sokarsa ortaya nasil sonuclar cikar. Bunu dusunduruyor metin. Okurken aklima iyilik ve iyi olma kavraminin sorgulandigi Dogville filmi geldi. Sotakis'in beynine , uslubuna hayran oldum . Okuyunuz efendim. Iyi okumalar.
Bu kadar iyi bir eser okuyacağımı düşünmemiştim. İnanılmaz hoşuma gitti. Bu kitabı sevenlere Lars Von Trier'in "Dogville" ve "Manderlay" filmlerini öneririm.
Kitabı bitirdikten sonra kitabın sonunda yer alan açılamalar okunmadan kitap anlaşılmaz.
Kitap öncelikle küçükler için yazılmış sanılabilir.Ancak sondaki açıklamalar okunduğunda küçükler için olmadığı anlaşılır.
Kitap semboliktir.Yani Hayvanlar Çiftliği romani ya da Dogville veya Valhalla filmi gibi.
Adaya düşen çocuklar önce hep birlikteyken daha sonra iki gruba ayrılırlar.Biri vahşi bir grup,diğeri aklın egemen olduğu bir grup.
Ve daha sonra bunların mücadelesini anlatır.Hatta adada kan bile döker bu çocuklar.
Şeytanın diğer bir ismi olan beelzebub'un ibranice kelime anlami Sineklerin tanrısı'dır.
Yazar kitabında kötülüğün ve iyiliğin doğuştan geldiğini vurgular.
