Yalnızlığımın yalnız bana zararı dokundu. (İşte, bir cümlede iki kere yalnız' kelimesi kullandım.)
629 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
BU NASIL SON YİNE ÇOK KÖTÜ DURUMDAYIM Evet yine aynı giriş ama bu sondan sonra ikinci kitabın sonu neymiş ki dedim elim ayağım titriyor gerçekten. Kitapla ilgili Aelin karakterine git gide daha fazla aşık oluyorum o kadar güçlü ki kitabı okurken aklımdan geçen tek şey. “Go girl.” Gücünün farkına varması ve kendisini keşfetmesini okumak benim için çok keyifliydi. Kitaba yeni karakterler eklendiğini görüyoruz hepsini çok sevdim, Manon ve ejderhasını okumakta bence çok keyifliydi Manon karakterinden inanılmaz iyi bir izlenim alıyorum ve serinin devamında ağırlığını koyacağını hissettim umarım doğru çıkar. Kitapta Aelinin eskiden yaşadığı şeyleri keşfetmek yine inanılmaz keyifliydi. Dorianım sol yanım o kadar seviyorum ki onu aslında onun için birçok şey zorken babasına karşı çıkmaya çalışması bu seride benim için yeri hep ayrı olacak çok seviyorum onu…… Kitapta herkesin gözünden olması bize hiç soru işareti bırakmıyor o yüzden kesinlikle harika bir şey her karakterin içine giriyor olmak bir de bir şey eklemek istiyorum Chaol karakterine niye ısınamıyorum bilmiyorum evet o bir asker ve duygularını geriye bırakması lazım anlıyorum ve yargılamıyorum ama yine ben duygusal biri olduğum için çok kızıyorum özellikle son sahnede.. Kitaptaki herkesin karakteri o kadar güçlü ki bu kitapta giren karakterlerde dahil kurguyu zenginleştiriyor. Çok uzun yazdım farkındayım spoi vermememe rağmen cöndödmdö ama Rowanı atlarsam taş olurum Aelin ile arasındaki bağ ve küçük birlikte savaştıkları sahne inanılmaz bana dokundu inanılmaz uyumlular ve ikili arasındaki kimyaya aşık oldum tabii Rowan da dahil ….
Ateşin Varisi
Ateşin VarisiSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20201,625 okunma
Reklam
Leonard gülüp onun saçlarina dokundu. "Gerçekten bir kadın ve adamın arasındaki ilişki benim için hayret verici. Tam bir bela. Yani kimse işin doğrusunu bilemiyor. Hepimiz bunda sıkıntı çekiyoruz
Kestrel duygusuzca, "Çok aptal birine benziyorum," dedi. "Hayatımı kurtaran kişiye benziyorsun." Sarsine üç parmağıyla Kestrel'in elinin üstüne dokundu. Kestrel bu hareketin ne anlama geldiğini hatırladı. Bunun bilgisi içinde çözülüverdi. Hareket Herraniler'indi. Minnettarlık veya özür ya da ikisini birden karşılıyordu. Bol elbisesini çekiştirdi. Düşünceleri telaşla dönüp duruyordu. Gözkapakları ağırdı, düşüyordu. Eski halini hayal etmeye çalıştı. Düşman. Esir. Arkadaş? Birinin kızı. Casus. Yeniden esir. "Şimdi neyim?" Sarsine, Kestrel'in ellerini tuttu. "Hangisi olmak istiyorsan."
Sayfa 128 - Pegasus YayınlarıKitabı okuyor
Bir dokundu, bir ben oldum Bir dokundu, o bitti...
Sonra o mavi gökler açıldı. Yağmur sonrasında gökkuşağı çıkmış, berrak bulutları yüreğime dokundu. Nakış nakış, satır satır bir şeyler işlendi sanki kaderin defterine… Şairin biri hortladı içimde, saçma saçma dizeler dizdi dilime. Bakarken bir maviye, boğulmak nasıl bir şeydi anlamamıştım. İlk bakışın adı mı olurmuş… Dokusu, tınısı, hissi mi olurmuş? Her şeyden önce, mavi rengin Sırrı mı olurmuş? Oluyordu işte! Onunla ben… Asi ve Mavi oluyorduk şimdi!
Reklam
Gözleri kapalı, dudakları kıpır kıpır.Üç kulhuya bir elham ekledi.Üfledi anasına. Dalları dikenlere teslim gül fidelerine baktı.Pembe tomurcuklarına dokundu nasırlı parmaklarıyla.Sevdi uzun uzun. Aralarında büyüyen ayrıkları yoldu sabırla.Otlar temizlendikçe büyüdü tomurcuklar..
Ne oldu da bu olay bize bu kadar dokundu? Önce mevcut duruma bakalım: Kendimizi güçsüz, hüsrana uğramış, haksızlığa uğramış gibi mi hissediyoruz? Bu duyguyu o an mı yaşıyoruz? Yoksa bunun dışında stresli miyiz ? Gösterdiğimiz tepkinin yoğunluğunu izah edecek hiçbir şey bulamıyorsak, bunu geçmişimizde aramalıyız: Bu durum bize neyi hatırlatıyor?
Sayfa 145Kitabı okudu
Flaş
Hava poyrazladı yağmur yağacak Yanıp yanıp sönüyor ışıklandırılmış gözlerin Yukarda Küle gömülmüş bir elma gibi gökyüzü Patladı patlayacak Olanca hışmıyla kentin. Sensin
Elâlemin bakkalı bana dokundu demekle, babam bana dokundu demek çok farklı şeyler.
Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Emanuel'in, teslimiyetin çaresizliğiyle dolmuş gözlerinden akmak üzere olan damlaya odaklandı Sonje. Damla süzülürken yavaşça parmağıyla dokundu o damlaya. Eline bulaşan ıslaklığın bir duyguyu taşımasının hissinde Emanuel'in teslimiyeti sanki bulaştı Sonje'ye. Duyguların böyle sıvıya dönüşüyor olması ilkellik değil, anlayışın derinliğiydi.
İsa, Nain denilen bir kente gitti. Öğrencileri ve büyük bir kalabalık da O'nunla birlikte gidiyordu. İsa kentin kapısına tam yaklaştığı sırada, dul anasının tek oğlu olan bir adamın cenazesi kaldırılıyordu. Kent halkından büyük bir kalabalık da kadınla birlikteydi. Rab kadını görünce ona acıdı. Kadına, "Ağlama" dedi. Yaklaşıp cenaze sedyesine dokundu, sedyeyi taşıyanlar da durdular. İsa, "Delikanlı" dedi, "sana kalk diyorum!" Ölü doğrulup oturdu ve konuşmaya başladı. İsa onu annesine geri verdi. Herkesi bir korku almıştı. "Aramızda büyük bir peygamber ortaya çıktı!" ve "Tanrı, halkının yardımına geldi!" diyerek Tanrı'yı yüceltmeye başladılar. İsa'yla ilgili bu haber bütün Yahudiye'ye ve çevre bölgelere yayıldı.
Dokundu ve yıktı geçti Harabeler viran gönül yasta Gel desem gelir miydi? Anılar hiç mi oluşamadan silinmişti hafızalardan Silmek oluşturmaktan neden kolaydı ? Zor olanı sevmeyi seçmek Kaçan değil kovalayan olmak Yol göstericiliği kaba olan serüvenin Vazgeçilmez şakasıydı Tercih mi ettim acaba seçmek zorunda mı bırakıldım? Bir soru silsilesi alıp götürürken zihnimi Bıraktı tenha kıyılarda benliğimi Kaybolmuşum zaten saçlarımın dalgasında Neyim kaldı avuçlarımın çizgisinden başka Dökülen yapraklar misali yol alırken dünyalılar arasında Doğru tohumun doğru filizde kök salmasını hesaplıyorum Doğru izler doğrulara çıksındı artık Boşlukları doldurmak bitsindi Yaşam aldıklarını geri vermesini bilmeliydi Yaşandı ve bitti artık sözcükleri sıralanmalıydı Ardına bile bakmamalar artmalıydı Ta ki Tüm söz verişler sözlerini tutana dek.. 27/11/2023 Pınar PEKĞÖZ
202 syf.
9/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?
l “Türk Edebiyatı’ndaki yazarlardan hangilerinin kalemiyle tanışmaktan çekiniyorsun?” diye sorulsa aklıma gelen ilk isimlerden biri Oğuz Atay olur. Tutunamayanlar’ın yarım bırakılan kitaplar listesinde üst sıralarda olması ne yazık ki yazara bir çeşit ön yargı ile yaklaşmama ve elimin bir türlü kitaplarına gitmemesine sebep oldu. Bu ön yargıyı
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.