Ne annesi be! Böyle anne mi olur?
“Annesi onu doğurmak istemediği için dokuz ay boyunca ağır ilaçlar kullanmış ancak Sedef, tuhaf bir şekilde bu ilaçlardan etkilenmemiş. İlaçlar ona hiç zarar vermemiş. Doğduğunda annesi biberondaki sütünün içine bir kutu uyku hapı koyarak ona içirmiş fakat Sedef, iki gün uyumak dışında ilaçlardan yine olumsuz anlamda etkilenmemiş. Altı aylık olduğunda ise annesi ondan kurtulmak için onu bir çöp poşetinin içine koyarak, poşetin ağzını sıkıca bağlayıp çöp kutusuna atmış. Onu havasız bırakarak öldürmeye çalışmış ancak birileri Sedefin boğuk çığlığını duyarak onu kurtarmış.
..Zaza, kışkırtıcı bir sesle, "Annemin yaptığı gibi, dünyaya dokuz çocuk getirmek de, en azından kitap yazmak kadar iyidir" deyince şaşkınlıktan dilim tutuldu. Bu iki yaşam şekli arasında hiçbir ortak nokta göremiyordum. Çocuk doğurmak, sonra onların da çocuklar doğurmaları, o eski oyunu sonsuza dek sürdürmekten başka bir şey değildi. Oysa, bilim adamı, sanatçı, yazar, düşünür, başka dünyalar yaratırdı; baştan aşağı güzel, baştan aşağı pırıl pırıl aydınlık, içinde her şeyin ve herkesin bir amacı olduğu dünyalar yaratırlardı, işte ben, ömrümü orada geçirmek istiyordum. O eşsiz dünyalarda kendime bir yer açmaya kararlıydım.
Reklam
Her akşam göğsümüz bir saydamlık arar son bilyam yuvarlana yuvarlana yitip gider Düşlerinin içine kök salarsın ve bayram giysisine bir lotus çiçeği takarsın Ah benim on dokuz yaşım gölgelerin piruet yaptığı bir bahçeyle başlayan zamanın çocuklarını içine alan ey sis tabakası Elle yokluyorum şimdi bulutları, yumrukluyorum durmadan Yaş günümden daha neşeli masa örtüsü Daha da kederli gömük çatal kaşıktan Başlamakta on dokuz yaşım bir suskun sesle Bütün on dokuz yaşım bir demet su On dokuzuncu yaşım sessiz sedasız el yordamıyla şurası burası başlamakta Ve hazırlanmakta dünyaya doğurmak için kapkara bir iskelet
Ne ok atmada ne de kılıç sallamada onunla baş edebilecek erkek vardı. Öğle vakti, sebze bahçesinin sessizliğinde sesler duyardı. Melekler ve Aziz Michel, Azize Margarita, Azize Catalina gibi azizlerin yanı sıra göğün en yüksek sesi de onunla konuşurdu: "Dünyada senden başka Fransa Krallığı'nı kurtarabilecek kimse yok. Sadece sen." O
Siz öyle sanın :)
Karımı istediğim gibi sevemedim, onu sevmeyi hep bir şeylerin gerçekleşmesinden sonraya bıraktım. O ne yapmıştır, bilmiyorum. Belki bekleyip bekleyip usanmıştır. Çünkü ona verilen sosyal, tarihsel, geleneksel görev budur, beklemektir. Çocuğunu doğurmak için dokuz ay beklemek sabrını, büyümesi için yirmi yıl beklemek sabrını gösteren, bir erkeğin sevgisi için de sonsuza değin bekleyebilir.
Sayfa 202 - Yapı Kredi Yayınları - 1364Kitabı okudu
Jeanne d'Arc..
Savaşçı azize Ne ok atmada ne de kılıç sallamada onunla baş edebilecek erkek vardı. Öğle vakti, sebze bahçesinin sessizliğinde sesler duyardı. Melekler ve Aziz Michel, Azize Margarita, Azize Catalina gibi azizlerin yanı sıra göğün en yüksek sesi de onunla konuşurdu: "Dünyada senden başka Fransa Krallığı'nı kurtarabilecek kimse yok.
Sayfa 52 - Sel Yayıncılık
Reklam
92 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.