Bu yaşamın hazları, yaşamın kendi hazları değil; bizim daha büyük bir yaşama yükselme korkumuzun hazzıdır. Bu yaşamın cefaları, yaşamın kendi cefaları değildir ama bu korkudan dolayı kendimize yaptığımız cefalardır.
Olgun insan; gitmesi gerektiğinde kalmakta ısrarcı olmayan, vazgeçmesi gerektiğinde tüm sükuneti ile bırakabilen, intikam almayan ve tüm belirsizlikleri kucaklayabilen insandır.
meraklanma,
yolunda her şey
büyümek bu işte
ve dönüşmek
kendini korumak
kalabalıkta kaybolmak
üstesinden gelmek
kullanılmış hissetmek
ilgi görmemek
umudu kaybetmek
yanıp kül olmak
korkmak bu işte
değişmek bu işte
hayatta kalmak
yaşamak bu işte...
Sabrın ve itidalin insanda meleke haline gelmesi için nefs mertebelerinde belli bir yere gelmiş olması gerekir. Yoksa yaşananlar karşısında dişini sıkmak sabretmek değil belki tahammül etmektir.
Tahammül ederek sabretmeyi öğrenmek su doldurdukça havuzun büyüyeceğini zannetmektir.