bir hastane koğuşunda uzun uzun acı çektikten sonra ölmek daha kötüdür herhalde; evde, sevgi dolu ilenmeler, hafif ışıklar ve ilaç şişeleri arasında ölmek daha melankoliktir. Ama bilinmeyen, yabancı bir diyarda, sıradan bir han odasında, yaşlı ve çirkinleşmiş bir biçimde, dünyada, arkada hiç kimsenin kalmadığını bilerek ölmek kadar zor hiçbir şey olamazdı.