Coğrafya derslerinde, Kolomb'un Amerika'ya adım atmasıyla beyaz adamın patates ve domates ile tanıştığı öğretilir. Patates, mutfaklarda kolaylıklar yer bulur kendisine. Domates ise Fransızlar tarafından kadınlara uzun bir süre "aşk meyvesi" olarak sunulur!
Şarkının adı sesını duyur....
"Vaov, domates çarbası" dedi alar şarkıyı okurken abartılı tepkiler vererek " bu nasıl domated çorbası boyle ! Oh , my god!
Coğrafya derslerinde, Kolomb'un Amerika'ya adım atmasıyla beyaz adamın patates ve domates ile tanıştığı öğretilir. Patates, mutfaklarda kolaylıkla yer bulur kendisine. Domates ise Fransızlar tarafından kadınlara uzun bir süre "aşk meyvesi" olarak sunulur!
Sayfa 85 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Seni allah’la açıklıyorum ısınmamışım gerisine
Bir cemaziyelahir günü çık gel
altında bir mazarat at
çık gel öldürüşelim, çık gel kıyasıya
dünya rövanş görsün, kàinat vuslat
ben bir çıldırgan at olayım
Biz çocukken çok mutluyduk.
Çünkü şehirdeyken bile doğadan henüz kopmamıştık.
Bahçelerde oynar, ağaçlara tırmanırdık Oysa şimdi öyle mi? Televizyonlar, bilgisayarlar, cep telefonlar...
Ne oldu? Daha mi mutluyuz? Sanmıyorum. Teknolojiye karşı değilim elbette. Ama demek istediğim şu:
Salt elektroniğe bağlı, iletişimsel yaşantı bizi daha mutlu kılmaz aklı başında çoğu insan günün birinde küçük bir yere yerleşip domates, zeytin yetiştirip mutlu olmanın hayallerini kuruyor. Ağır şehir yaşantısı, yalnızca domatesin, biberin DNA'sini deği, insanlarınkini de bozuyor.
Oğlum giyindi
Şimdi onun da omzunda bir pars var
‘Tarihi başlat baba yeniden haydi’ diyor
‘Türkler Anadolu’ya giremeyecek bu kez’
Pars mı Pers mi Pes
İnsan kaç yaşındayken biraz faşisttir
Sevgilisinin parmakları tarçın çubuğudur
Anlaşıldı ki hafızalara erken döneceğiz
Bilgeler yaşlı, yorgun ve öksürükleri ciddi kuru
Yanlış yere kurduk otağı hafta sonu
Ben mangal diye direttim
Oğlan fetih diye mızmızlandı
Hanım domates salatalık azınlık doğruyor ilerde
Piknik alanında muhteşem çekirdek Osmanlı
Örtüyü evde unutmuşuz zafer telaşı işte
Rakı hazır, dolmalar parlıyor, ortam fena cilalı
Açığız, ya yiyeceğiz ya kazanacağız bir şeyler
Mecburen yere serdik pazardan on kuruşa satın alınan sancağı
Tostçu dükanına girilir. Kavurmalar, sucuklar, salamlar, sosiler el sallamaktadır. İçinde et olmayan tost yok gibidir.
- Merhaba, kolay gelsin. Etsiz tost yapabilir misiniz? Beyaz peynir, kaşar, domates, biber. Elinizde ne varsa.
- Vejeteryan mısın delikanlı?
- Yok, dışarıda et yemiyorum.
- Dışarıda et yemiyorum diyorsun da, bizim altı şubemiz var. Kurumsal firmayız.
Kurum, is sözcüğüyle akrabadır. Ateşin dumanının bir nesnede bıraktığı istir.