Mustafa Kemal galip gelmişti. Sakarya dönüm noktası olmuştu: İzmir, gösterişli bir başarıydı: Bu ise, gerçek zaferdi. Onun zaferiydi, onun cesareti, kararlılığı, hüneri ve muhakemesiyle bu, gıdadan, donanımdan yoksun, perişan ordu Yunanlıları kovalamış, Britanya İmparatorluğu’na kendi koşullarını kabul ettirmiş ve tüm Avrupa’nın gözünü korkutmuştu.
Artık içeride ve dışarıda, kendi koşullarını dikte edecekti.
Heleki bu karar hayatının dönüm noktası ise
Bir karar vermeden önce, üzül, düşün; ama kararını verdikten sonra üzüntü ve düşüncelerden kurtulmuş olarak yoluna git; daha milyonlarca konuda karar seni bekliyor olacak.
Sayfa 355 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Hayatımın iki büyük dönüm noktası; babamın beni Oxford'a, toplumun da beni hapse göndermesiydi.
Sayfa 37Kitabı okudu
Sefalet Salgıları
"19. yüzyıl koku tarihinin dönüm noktası, Pasteur'ün kuramlarının yankı uyandırmasından çok önce, toplumun kokularına verilen önemin giderek artışıdır. Toprağın, durgun suyun, ölünün ve sonrasında çürümüş etin pis kokusuna giderek daha az gönderme yapılırken, sağlıkbilimcilerinin külliyatlarında, romanlarda ve henüz yeni yeni ortaya çıkan toplum araştırmalarında, insan yığınının bunaltıcı kokusuna giderek daha fazla gönderme yapılmıştır. "
Sayfa 240 - Doğu Batı Yayınları, Çevirenler: Pınar Güzelyürek Çelik, Mehmet Emin Özcan, Lale ÖzcanKitabı okuyor
Nihayet eli tünelin zemininde soğuk madenden küçücük bir halkaya değdi. Bilbo bunun kariyerinde bir dönüm noktası olduğunun farkında değildi.
Sayfa 89 - İthaki Yayınları
Briar bütün akşam olduğu gibi bizi dinlememeye devam ediyor. "Briar," diyor Cecilia, şimdi daha ısrarlı bir şekilde.
İlham perim bakışlarını ekranından kaldırmayı başarıyor,
kaydedilmemiş bir numara içeren bir mesaj dizisini açıyor. Onu taciz eden
pislik. Çenemi sıkıyorum, ellerim masanın altında yumruk oluyor. Yeni takipçisi onun dikkatini çeken kişidir. Bu bir kutlama gecesi
olmalı. Hayatında, ilişkimizde yeni bir dönüm noktası. Bunun yerine, başka birine odaklanıyor. Bu piçin aramıza girmesine izin vermekten bıktım. Ve onları yakalayıp ait oldukları yere gömene kadar raha tetmeyeceğim.
