"Halbuki siyasi tarih bize harpler, cinayetler, sefalet gibi yıkıntıları gösteriyor. Davranışlarda daima aklın hakim olmadığını gösteriyor ve davranışlar daima rasyonel olmuyor. İlmi tarih daima zafer ve saadettir. Daima ileri hamlelerle doludur. Düşünmenin ve aklın tarihi olan bu ikinci tarihte geriye dönüşler, yıkıntılar yer almaz. İki çeşit davranışın aynı kafadan çıkması şaşırtıcı oluyor. Pozitif düşünenler için daima bu husus hayal kırıklığı oluyor.
Bir roman nasıl kurgulanır, her ayrıntı en ince ayrıntısına kadar nasıl ilmek ilmek dokunur sorularına en iyi cevap veren klasiklerin başında gelen bir kitap Monte Cristo Kontu. Fransız romantizminin doruk noktalarından bir kilometre taşı.
Kitabın ana kurgusu yakınları tarafından ihanete uğrayan Edmond Dantes’in intikamı üzerine kurgulanmış.
Hüznün kekre cemresi düşünce şiire
sızlatıyor yüreğini gündönümleri
ve yorgun dönüşler bıkkın serüvenlerden
hiç kaldırmıyor içi artık o hüzünleri
bir hırsız gibi dönüyor kente.
.
Serenad //
Selamlar..Okuyanın öve öve bitiremediği meşhur Serenad ile karşınızdayım.Kardeşimin Hikayesi'nden sonra yazardan okuduğum ikinci kitap Kardeşimin Hikayesini daha çok sevmiştim Serenad ise beni arafta bıraktı sevemedim nedense..Yorumlara baktım begenilmiş çokça.Seranad'ı ve ya yazarı okuyup sevenler görüşlerinizi
Polisiye romanın baştabiplerinden Ahmet Ümit'in bu romanı postmodernizm etkisini bünyesinde barındıran ve yeni bir anlayışın eseri, Yeni Tarihsel Kuram. Tarihî olayları kurgusal olarak anlatan roman tarihsel roman kuşağımızda da sayılabilir. Üç özelliği harmanlayan eser insanı okurken bambaşķa dünyalara götürüyor. Gerçek dünya ve kurgu dünyası. Türkiye gerçekleri ve insan hayalleri. Roman Başkomiser Nevzat'ın Sarayburnu'nda bir maktulü bulmasıyla başlıyor. Dedektif, katıl, maktul üçlüsünün ılişkisi içerisinde ölülerin elinde bulunan şirketler aracılığıyla Istanbul'un eşsiz tarihine ve güzelliklerine doğru yola çıkıyoruz. Bizans, Roma, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Istanbul'u. Bir sanat tarihçisi titizliğiyle işlenen Istanbul'un şaheserleri. Soruşturma sürerken sürekli geri dönüşler yaşayarak Istanbul'un geçmişine adım atarız. Istanbul, artık köhneleşen toplumun izlerini tasiyor ve bu yükü kaldıramıyor. Istanbul halbuki bir şehir değildir o başlı başına bir felsefedir. Bu tarih olayları anlatılırken maktullerin hayat hikâyelerine yolculuk yaparız ve Türkiye gerçeklerini görürüz. Iş hayatında etiği yok saymış, para için gözü dönmüş insanlar, din cemaatlerinin olumsuzlukları, Türkiye'de dincilik, sağ sol meseleleri... Bunun yanında geçmişini unutamayan Başkomiser Nevzat... Hayatında güzeller güzeli Eveginia var, onu seviyor fakat geçmişin anıları onu sürekli şüpheye düşürüyor, mutluluğuna gölge oluyor. Nevzatın yakın arkadaşları Demir ve Yekta. Demir ve Yektanin aşkı Handan'ın ölümü... Hiç beklenmeyen son... Nevzat katilleri bulduğunda aslında kendi şakaklarına tetik çekmiştir.