Karantina'yı çok beğenerek okumuştum.Hakkında yazılan incelemelere baktığımda çoğu kişinin karantina ile ilgili olan nefretlerini kustuğunu gördüm.Karantina kitabı tabi ki o kadar da mükemmel bir kitap değil.Ama mükemmele yakın kitaplardan biri denebilir. Eğlenceli okuduğunda sende içindeymişsin gibi hissettiren kitaplar olması lazım zaten
1402 yılında gerçekleşen Ankara Savaşı yenilgisi sonucu Yıldırım Bayezid’in Timur Hana esir düşmesinin ardından intihar etmesiyle oğulları Süleyman, İsa, Mehmet ve Musa arasında hükümdarlık savaşı başlamıştır. İsa Bey büyük bir önseziyle bu savaşı kaybedeceğini anlamış, tek derdi eşi Bala Hatunun üç-dört ay sonra dünyaya getireceği çocuğunun
Kitabın içinde 4 öykü var. Dil sade ve anlaşılır.
İlk öykümüz "O muydu?"
Bu öykü hakkında inanın ne yazacağımı tam bilmiyorum. Ağladım okurken. Karmaşık duygular içerisindeyim. Bir aile kırsala yerleşiyor, sonra komşuları oluyor. John adlı bir adam var. Enerjik, sevgi dolu, iyi niyetli, heyecanlı. Bağlandığı her şeye çok fazla değer
Ciddi olarak düşünüp Tanrı ile ölümsüzlüğün varlığına kesinlikle inanınca hemen şöyle söyledi kendi kendine: "Ölümsüzlük için yaşamak istiyorum, yarım yamalak bir uzlaşmaya yanaşmayacağım." Tanrı'nın, ölümsüzlüğün olmadığı kanısına varsaydı hemen bir Tanrıtanımaz, sosyalist oluverirdi (sosyalizm yalnızca bir işçi ya da dördüncü sınıf dedikleri insanların sorunu değil, daha çok bir Tanrıtanımazlık, çağdaş Tanrıtanımazlığın, özellikle Tanrısız kurulmuş, yerden göğe varma değil, göğün yere indirilmesini amaçlayan bir Babil Kulesi sorunudur).
Ahh ! Adalet
29 yaşında öleceğini öğreniyo ve sonra iyileşmeye başlıyo.
Ömrü kimseye dokunmadan geçmiş ve birine 20 saniye sarılabilmenin güzelliğini yaşamış.
Aklıma 29 yaşında evinin dördüncü katından atlayıp intihar eden Nilgün Marmara’yı getirdi bu kitap.
Çok üzgünüm Adalet! Ve inanılmaz bi boşluktayım Adalet ben sen olmalıyım. Birini dokunmadan da sevebilmenin güzelliğini gösterdin bana.
DokunmadanNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20175,9bin okunma
"Hakk'a teslimiyet ne zayıflık ne edilgenlik demektir. Tam tersine, böylesi bir teslimiyet son derece güçlü olmayı gerektirir. Teslim olan insan çalkantılı ve girdaplı sularda debelenmeyi bırakır; emin bir beldede yaşar."