Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Şarkı söylemeyi beceremezdim, hatta doğru düzgün mırıldanamazdım bile, bu yüzden kafam dağılsın diye şarkı söylemem mümkün değildi fakat BEN BİR KİTAP KURDUYDUM. Arşiv kadar sakinleştirici bir yer yoktu, ben de orası hakkında düşünmeye başladım. Gerçekler. Mantık. Tarih.
Aslanlar şarkı söyler, tepeler uçar. Gündüz gündüz ay olur, gece de güneş. Kör kadın, sağır adam ve karga aptal. Bırak artık hükmetsin Kaosun Efendisi. Bir çocuk oyunundan tekerleme, Dördüncü Çağ'da, Büyük Arvalon'da derlenmiştir.
Reklam
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Dört Haham’ın Öyküsü
Bir gece dört haham bir melek tarafından ziyaret edilmiş, uyandırılıp Yedinci Göğün Yedinci Katındaki Yedinci Kubbe’ye götürülmüş. Orada kutsal Ezekiel Çarkı’nı seyretmişler. Pardes’ten [Gök’ten] Yeryüzü’ne inerlerken, yolun bir noktasında, böylesine bir ihtişama tanık olan hahamlardan biri aklını kaybetmiş, öldüğü güne kadar ağzından köpükler saçarak dolanıp durmuş. İkinci haham son derece sinikmiş: “Ezekiel’in Çarkı’nı sadece düşümde gördüm, o kadar. Aslında bir şey olmadı”demiş. Üçüncü haham gördüklerini tekrar tekrar kafasında canlandırmış, çünkü tamamen saplantılı hale gelmiş. Okuyup durmuş, bütün bunların nasıl yapıldığını ve amacının ne olduğunu düşünmekten kendini alamamış… ve böylece yolundan sapmış ve inancına ihanet etmiş. Bir şair olan dördüncü haham eline bir kağıt kalem alıp pencerenin kenarına oturmuş; akşam kumrusuna, beşiğindeki kızına ve yeryüzündeki bütün yıldızlara övgüler yağdırarak şarkı üstüne şarkı yazmış. Geçmiştekinden çok daha iyi bir hayat yaşıyormuş artık.
ŞUBAT'IN İLK DÖRDÜNCÜ GÜNÜ
Bana bir şey yaz, Martıların kanatlarından gelsin. Güzel bir şeyler olsun, Biraz rüyalardan dem vursun, Gerçeği unutalım. En güzel sözlerden keşfedilmemiş bir yerlerde, Bir ocak başında kendi hâlinde,
Reklam
DÖRDÜNCÜ ŞARKI
Namaz surelerini ezberlemekle geçiriyoruz bizi ölüme yaklaştıran zamanı.
DÖRDÜNCÜ ŞARKI
Çarpık mezar taşları arasında, Ölülerin beslediği çimenlerin ortasında  Türbedeki taş tabutlar kadar Kayıtsızca uzanmış çocuklar.
Judy Garland şöhretin bedelini fazlasıyla ödemiştir
Judy Garland’ın hikâyesi zor… Yazmak için nereden başlamam gerektiğini bir türlü bulamadım. O, hem asla bir çocuk olmasına izin verilmemiş bir sermaye, hem de büyümesine izin verilmemiş bir ergen… Hem büyük başarılara imza atmış, klasik Amerikan sinemasının en önemli on kadın yıldızından birisi, hem de kendini yok etmiş bir karadelik… Renée
Reklam
“Ve o günlerde, daha önce olduğu ve daha sonra olacağı gibi oldu. Karanlık yeryüzüne çöktü, insanların yüreklerini ağırlaştırdı, yeşillikler soldu, umut öldü. Ve insanlar Yaratıcı’ya seslendi, Ey Gökyüzünün Işığı, Dünyanın Işığı, bırak kehanetlerde Vadedilen, geçmiş çağlarda olduğu ve gelecek çağlarda olacağı gibi dağdan doğsun. Bırak Sabahın Prensi yeryüzüne şarkı söylesin ve yeşil şeyler büyüsün, vadiler kuzu versin. Bırak Şafağın Efendisi bizi Karanlık’tan korusun ve adaletin yüce kılıcı bizi savunsun. Bırak Ejder bir kez daha zamanın rüzgârlarında koşsun. Charal Drianaan te Calamon, Ejder Döngüsü’nden. Yazarı bilinmiyor, Dördüncü Çağ.”
289 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.