dünyadaki toplumların çoğu gün içerisinde pek çok dışsal problemle yüzleşirler. para, güvenlik sorunları, politik durumlar vs. derken bu toplumların yoğun bir gündemi olur.
bir de refah düzeyi epey yüksek toplumlar vardır. demokratik ve eşitlikçi olmasıyla ünlü toplumlar. iskandinav ülkeleri, kanada, isviçre gibi yerler. dışarıdan bakıldığı vakit birer ütopya gibi görünürler. çoğu kişi oralara göçmek için çok şeyini feda eder. zira bu ülkeler diğerlerinin sahip olduğu problemlerden muaftır. bir nevi yeryüzündeki cennettir.
işin aslının öyle olmadığını edebiyat sayesinde tasdik edebiliyoruz. isviçreli yazar dorothee elmiger içinde bulunduğu toplumu taşlamak için kaleme aldığı uykuyayatanlar ile bizlere aslında isviçre'nin sevimsiz yüzlerinden birini tanıtıyor.
bu kısa roman bir grup isviçrelinin sohbetinden ibaret aslında. isimleri yok bu kişilerin, meslekleri var. avrupa'nın göbeğinde yer alan bu ufak toplumun öteki olarak addedilebilecek kişilere karşı tutumunun kusurlarını okuma fırsatı ediniyoruz kitap sayesinde. üç maymunu oynamayı şiar edinmiş kişilere karşı yöneltilen eleştiriler kitabın ana eksenini oluşturuyor.
kitap biçim anlamında özgün taraflara sahip. diyaloglar bir tiyatro metni gibi kaleme alınmış. olaylar ve durumlar ise bildiğimiz düz yazı. bazı kısımlarda farklı yazı tipleri kullanılmış. içerik ve biçim uyumlu olduğu için yazarın yaptığı sıra dışı seçimler göze batmıyor.
farklı bir metne kapılarını açmak isteyenler beklentisini çok yükseltmeden okuyabilir bu kitabı. akıcı, derdini açıkça izah eden ancak okurlarında büyük değişimler yaratma iddiasından epey uzak bir romanla karşı karşıyayız.