Bu kadar düşük puana rağmen beni kitapta tutan nedir diye düşünürken son sayfalarda cevabımı aldım. Spoiler vermeden incelememi yapacağım. İlk öncelikle bildiğimiz fantastik dünyalara benziyor ama yazar bunu biraz daha peri masallarından arındırarak anlatmış. Şimdiki zamanla yazılan kitaplar ya kendini çok sevdirir ya da iyice soğutur bu kitap da öyle olmuş. Jude küçük yaşta bir adamın annesini ve babasını öldürüp kardeşleriyle hiç bilmediği peri diyarına sürüklenir. Kardeşi Taryn ile Jude birer ölümlüdür ama aynı anneden olma ablası Vivi ise bir peridir, annesini ve babasını öldüren ise annesinin eski kocası ve peri diyarının generalidir. Jude bir ölümlü olarak dünyasına uyum sağlamıştır fakat hor görülmekten ve ezilmekten de yorulmuştur. Krallığın hükümdarı en sonunda tahtını devretmeye karar verdiğinde yeni varisin casusu olarak atanır ve olaylar başlar. Okuduğum diğer fantastik kitaplara göre çok farklıydı, Jude karakterinin çok özenli bir şekilde yazıldığını düşünüyorum. Tipik kötü karakterler yoktu, tipik iyi karakterler de yoktu. Kimin dost kimin düşman olduğuna asla karar veremiyorsunuz. O aradığınız güçlü kadın karakter bu kitapta da var ama ben fiziksel güçten ziyade mental anlamda güçlü buldum. Finale kadar puanım 8 ya da 9 olurdu o da çeviriden dolayı, asla unutamadığım böyle bir kitapta "ömrü billah" yazısını görmek şaka gibiydi ama Dex'in çevirmenlerinin şanını herkes bildiği için zaten başlamadan önce hazırlıklıydım. Hiç beklemediğim kadar iyiydi, aşk bekleyenleri pek tatmin etmez ama gerçekçi hisleri ve beklenmedik olay örgüsünü seviyorsanız tam sizlik.