Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cemil Meriç günlüğüne şöyle yazmış; 8 Mayıs 1963 ZAMANA DAİR, TAGOR Zamanı saçlarından yakalamak, yayından fırlayan oku tutmaktan güç. Zaman kimine göre adem'in tâ kendisi, kimine göre varlığın. Ya sen onu heykel yapacaksın, şiir yapacaksın, beste yapacaksın; ya bir avuç toprağa kalbedecek zaman seni. Zaman bir kovan, zaman bir kumaş, zaman dost, zaman düşman. Zaman sensin. Zaman senin kozan. Zaman sevgili, Nemesis: Zaman. Batan bir gemidesin dostum, Sahiller görünmüyor. Yıldızları söndürmüş fırtınamın soluğu. Bu batan gemi sensin dostum. Ücrâ adasinda Robenson batan gemilerden enkaz taşır. Senden ne kalacak Robensonlara? Zaman bir güve gibi kemiriyor uzviyetini. Her kış yaprakların dökülüyor, her yaz çiçeklerin..
“Aklını beğendim, civanmertliğini, yürekliliğini beğendim, ağırbaşlılığını beğendim. Amma bugünler insanın kendini hislerine koyuvereceği günler değil. Bir yandan memleketin felahı ile uğraşırız, bir yandan da başımızın derdiyle. Düşman belli, dost belli değil. Kimin kime vuracağı bilinmez. Tilki gibi kurnaz, kurt gibi yırtıcı, tavşan gibi uyanık, yaban ördeği gibi tedbirli olacaksın; yoksa tepelenirsin, ummadığın günde ummadığın yerde silleyi yersin. Hele bizim gibi başa geçtiysen. Allah kahretsin, ama bu böyle işte; düşman kavgasının içine “devlet” kavgası, düşünce kavgası da girmiş bir kere, elden ne gelir?”
Sayfa 313 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Dost Kurtaran
mahallesine dönmüştür. Ancak hiçbir şey giderken bıraktığı gibi değildir. Özellikle de sevdaya olan inancı ve yüreği… Geride bıraktığı dostlarından bir aile kurmaya ve hayata yeniden tutunmaya çalışırken, kaçtığı bu mahallede aslında hayatını değiştirecek kadınla tanışır. Birbirlerine düşman olan ama birbirini deli gibi seven iki insan… Kocaman bir dost ailesi…
Sevişmek bir mücadeledir, değil mi? Ben düşman tarafım. İnsan sevdiğiyle dost olamaz. Onun bir dosta ihtiyacı var.
Yok mu, senin insafsın yok mu Bir güler yüzün çok mu Dağ mısın, taş mısın Uzak mı, bu eda bu hal tuzak mı Hak mısın bana yasak mı Dost musun, düşman mısın İki gözüm seneler geçiyor Gönül ektiğini biçiyor Bir selam lütfet Bu ne çok hasret Gel barışalım artık Can özüm bahar geldi Dalları kiraz bastı Yedi kat eller yakınım oldu Gel kavuşalım artık
Sayfa 163 - İki gözüm-1994Kitabı okudu
Hərbzadələrə
Ey görünməz dost elindən gələn quş! Hansı murdar əllər yıxmış yuvanı? Qəribmisən, yoxsa nədir bu duruş! Əlindənmi aldı ovçu balanı? Ovçu, görüm yavrun sənə qalmasın, Əkdiklərin solsun, kölgə salmasın!
Sayfa 142 - QanunKitabı okuyor
Reklam
Ne çabuk dost , ne çabuk düşman , ne çabuk âşıksınız !
" Zaman dediğin sessiz bir testeredir. Kime dost kime düşman olacağı belli olmaz."
Ot Dergi - Sayı 132 (Mayıs 2024)
Ot Dergi - Sayı 132 (Mayıs 2024)
Belki de bir gün herkesin şöyle diyeceği daha sevinçli bir ânı olur: “Dostlar, dost diye bir şey yok!” diye haykırdı ölmek üzere olan bilge, “Düşmanlarım, düşman diye bir şey yok!” diye haykırıyorum ben de, yaşayan ahmak.
Sayfa 49 - CanKitabı okudu
Neden böyle düşman görünürsünüz / Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Reklam
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne? Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Sayfa 188Kitabı okudu
bakın hele bakın su soyukahpelilere sabahın seherini haram etmişler bana kaygulu geceleri vatan etmişler bana fırat fırat hey fırat fırat'ı, dost-fırat'ı düşman etmisşler bana nezaman bir ak güvercin konsa dalıma ak boynundan kanlar sızsa boynuma nezaman tuza batsam fırat kıyılarında yezitler doldursa akşamlarımı dolaşır kesik başım şam'larda ürkerim büyük tutsaklığımdan
Hülyâlarımın Şehri, Antalya ~Ahmet SELEN
"Belki de hayatı yeknesaklıktan kurtarıp biraz güzelleştiren ve heyecan katan bu tatsız sürprizlerdi. Onlar sayesinde dost düşman, iyi kötü, güzel çirkin arasındaki gelgitleri daha net fark edebiliyoruz. Bu sürprizler bizi bazen yaralayabilir ama yaraların kızıllığından güzel güller de açabilir. Yaralanmak, rüya görmek, hayal kurmak, hissetmek, düşünmek, sevmek, dokunmak, ayrılmak, hasret ateşiyle yanmak demek. Bazı yaralar var ki, bizi alışkanlıkların yeknesak prangalarından kurtarır. Hayatı alışkanlıklar yığını haline düşmekten bu yaralar sayesinde kurtarırız büyük ölçüde. Alışmamak için uyanık olmak gerek. Uyanık kalmak ise yaşamdaki hiçbir ân'ın bir diğerinin aynısı olmadığının farkına varmakla mümkün."
Sayfa 31 - Kepez Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Sayfa 227Kitabı okudu
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Sayfa 227Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.