"Hainler değil, dostlar ihanet eder". Mario Puzo, Sicilyalı
Kafka ve Milena 3 yıl boyunca mektuplaştılar, sadece 2 kere görüştüler. Gördüğümüz gibi aşk sadece yakında olanla olmuyormuş demek ki. Uzaktaki birine de aşık olabilir, sesini duyabilir, duygularını hissedebilirsin. Mesafe engel olsaydı aşk olmazdı belki de. İnsan sevdiğiyle arasındaki uzak mesafeden ne anlar biliyor musun? Daha çok sevmeyi anlar, hasret olmayı anlar,sabretmeyi ve belki de en önemlisi kıymet bilmeyi anlar. Yanında olmadığında ufak bir gülümseyişe, bakışa,sarılmaya,kokuya,sese hasret kalır. Korkmayın, dostlar korkmayın! Aranızdaki kilometrelerden korkmayın! Mantığınızı da dikkate alın ama sırf uzakta diye sevgilinizden vazgeçmeyin! Bu da bir çeşit ihanet değil midir nihayetinde? İnsan sevgilisine ihanet eder mi hiç? Umudu kesip vazgeçmek ve sırf uzak diye yarı yolda bırakmak? Umut demişken... Mesafelerde en nihayetinde de umut yok mudur? Hayat çeşitli güçlüklere karşı üç şey hediye etmiştir insana:uyku,gülmek ve umut etmek dememiş midir Kant? Umut insanı ayakta tutar ve belki bir gün oluşacak görüşmeye de ışık tutar.
Reklam
-1- 1. Sâkî getir ol bâdeyi kim mâye-i cândır, Ârâm-dih-i akl-ı melâmet-zedegândır. 2. Ol mey ki olur saykal-ı dil ehl-i kemâle, Nâ-puhtelerin aklına bâdî-i ziyândır. 3. Bir câm ile yap hâtırı; zîrâ dil-i vîrân, Mehcûr-ı harâbât olalı hayli zamandır. 4. Sâkî! İçelim aşkına rindân-ı Hudâ’nın, Rindân-ı Hudâ vâkıf-ı esrâr-ı
Alain de Botton"un Felsefenin Tesellisi kitabından Bazen karşımdaki kadın ve erkeklerle, küçük bir kızın oyuncak bebeğiyle konuştuğu gibi konuşuyorum. Küçük kız oyuncak bebeğin kendisini anlamadığını bilir, yine de bilinçli bir biçimde kendini aldatarak iletişim kurmanın keyfini yaşamaya çalışır. İnsanları oldukları gibi kabul
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.