Markalar özellikle bankalar, bize dostları gibi yaklaşırlar. Türkiye'nin en büyük eksikliği maddiyat değil, dostluk ve arkadaşlıktır. Bunun farkındalar ve bu sebeple bizi istismar ediyorlar.
- Dostluk nedir biliyor musunuz?
- Evet, diye yanıtladı Çingene kızı; kardeş gibi olmaktır, tıpkı elin iki parmağı gibi iç içe geçmeden birbirlerine dokunan iki ruh gibi.
"her şey anlamını yitirmişti, artık aynı insan değildim.
eskiden de umursamaz biriydim ama bu sefer farklıydı durum.
o an iç sesim beni resmen bıraktı, hiçbir şeyin sesini duymuyordum, sadece saf görüntü vardı.
cenaze haberlerine tepkisiz kalıyordum, var olmak ölümü de kendi içinde doğurur ve bu normal.
nereye gittiğimi bilmeden uzun bir süre yürüdüm.
gelen aramalara ve mesajlara cevap vermiyordum, konuşmak yük geliyordu, arafta gibiydim.
biliyordum, berzahta olanlarla aramdaki tek fark benim nefes alıyor olmamdı.
artık hiçbir dostluğu, arkadaşlığı istemiyorum."
Birisi bana "ben falanca kişinin veya düşüncenin şiddetli düşmanıyım" derse aklımı müthiş bir şüphe kaplar
Çünkü deneyimlerim bana gösterdi ki şiddetli düşmanlık bir dönem şiddetli dostluk veya şerbetli ortaklık yapanlar arasında yaşanır.