Yine bir hafta sonu gelmek üzere; ne çabuk geçiyor günler, dünyaya alışamadan gideceğim sanırım. Uzun uzun anlatmayı isterdim ama çok laf edemem ben. Gerçi nedir ki hayat dediğimiz şey ? Bir kaç cümleden ibaret değil midir haber bültenlerinde ? Değer mi umutsuzluğa kötülüğe diyelim ve ümidinizi kesmeyelim, kim bilir birileri dua etmiştir belki tam da şu anki sıkıntılarımızın def'i için... Hayırlık sabahlar...
Haydi helâlleşelim...
Sahabe-i Güzin efendilerimiz ibadetlerimiz kabul olsun,Rabbimiz bizden hoşnut olsun düşüncesi ile mübarek 3 aylara helâlleşerek girerlerdi.Bizler her türlü haklarımızı helâl ediyoruz sizler de helâl ediniz...
Selâm ve dua ile..
Ya Rabbi! Zâtının (yüzünün) celâline, kudret ve hâkimiyetinin azametine lâyık şekilde sana hamd olsun. Allah'ım bizleri dünya üzerinde islâm ile, Kur'an-ı Kerim ile,peygamberlerimiz ve Hz. Muhammed (sav) efendimiz gibi bir peygamber gönderdiğin için, bizlere vermiş olduğun rızıklar için, ve ölüm anına kadar vereceğin helal rızıklar için,
"De ki: "(Rabbinizi) ister Allah diye çağırın, ister Rahmân diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın (hangisiyle duâ ederseniz edin), nihâyet en güzel isimler O'nundur." (İsrâ, 17/110)
Sanılır ki 'dua' yalnızca musibetlerin ortadan kalkması ve kulun rahata ermesi içindir. Oysa duanın maksadı her ibadette olduğu gibi, Cenab-ı Hakk'ın rızasını kazanmaya çalışmaktır. Dua yalnızca bir talep listesi değildir. Ellerimizi açıp Hakk'a yönelmek, Rabbimizle buluşmak ve O'nunla temas etmek anlamı taşıdığından, duaya sebebiyet veren her musibet, duanın dolayısıyla ilahi buluşmanın vesilesi durumundadır. Musibetler halimizi duaya dönüştürme fırsatlarıdır.