- A'RÂF SÛRESİ -
ALLAH'I BIRAKIP DA KENDİLERİNE YALVARDIKLARINIZ, TIPKI SİZİN GİBİ yaratılmış BİRER KULDUR. EĞER SAMİMİ İSENİZ, HAYDİ ONLARA DUÂ EDİN DE, DUÂNIZI YERİNE GETİRSİNLER BAKALIM! (194. Ayet)
Berâ b. Mâlik (Radiyallahu Anhu)
"Nice saçı, başı dağınık ve insanlar tarafından önemsenmeyen kişiler vardır ki eğer bir hususta dua etseler Allah mutlaka onları doğrular ve onların sözlerini kabul eder. İşte Berâ b. Mâlik onlardandır." { Hadis-i Şerif }
Reklam
Darda kalan duâ ettiğinde, yetişen kimdir? Neml:62.
İmam Buhari’nin küçüklüğünde gözleri görmemeye başlar. İmam Buhari’nin annesi ise gözyaşları ile Allah’a sürekli dua eder. Bir gün rüyasında Hz. İbrahim (aleyhisselam)’i görür. Hz. İbrahim (aleyhisselam) kendisine “Ey kadın! Allah oğlunun gözlerini, senin döktüğün gözyaşlarının ve Allah’a dua etmenin hürmetine geri bahşetmiştir.” “De ki: ‘Eğer duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin ki?..” (Furkan suresi 25/77)
Huzeyfe ve Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle demiştir: Allah Teâlâ insanları toplar, müminler kalkarlar; cennet onlara iyice yaklaştırılır. Âdem’in (as) yanına giderler ve “Ey babamız, bizim için cennet kapısının açılmasını iste.” derler. O da “Sizi cennetten çıkaran şey, babanızın hatasından başka bir şey mi ki? Ben bu
Sabah namazını kıldıktan sonra,dua ederken uyku-uyanıklık arasında bir halde iken kendisine; 'Değilmi ki sen,benim yüce kitabım olan Kuran-ı Kerim'e saf ve temiz bir kalp ile saygı gösterdin; ben de senin evladına kıyamete kadar yaşayacak bir ulu devlet ihsan eyledim, ' diye hitap olunduğunu işitir. Ertuğrul Gazi hemen secdeye kapanıp Allaha şükreder.
Reklam
Mü’min Suresi 60. Ayet
Hâlbuki Rabbiniz, “Bana yalvarıp dua edin, Ben de istediklerinizin karşılığını size vereyim. Bugün Bana ibadet etmekten yüksünenler, yarın hor ve hakir olarak cehenneme gireceklerdir “ buyurdu.
Sayfa 475 - Yolcu YayıneviKitabı okuyor
İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman, gerek yan yatarken, gerek otururken, gerek dikilirken bize dua eder. Kendisinden sıkıntısını gideriverdik mi sanki kendisine dokunan o sıkıntı için bize hiç yalvarmamış gibi aldırmadan geçer gider. İşte o aşırı gidenlere yaptıkları şeyler böyle güzel gelir.
Kâinatta hakiki anlamda zulüm yoktur. Ya rahmet ya da adalet vardır. Büyük zatlar dua ederken, Allah'ım adaletinden rahmetine sığınırım; adaletinle değil bize rahmetinle muamele eyle, derler. Zira Cenab-ı Hakk'ın terazisi hassastır.
Sayfa 270Kitabı okudu
Şayet kullarım sana Beni sorarlarsa, muhakkak ki Ben çok yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına karşılık veririm.
Bakara suresi - 186 -Kitabı okuyor
Reklam
Ölülere Kur’ân okunup okunmaması
1. Kur’ân’da, hayatta olanların, vefât eden mü’minler için duâ edip Allah’tan mağfiret diledikleri açıkça yer almaktadır: “Bunların arkasından gelenler şöyle derler: ‘Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla!’...”.1 Bu âyetin muhtevasına uygun olarak bir hadîsinde Resûlullah (sav) şöyle buyurmaktadır: “Bir adamın
- Dua ederken neler söylüyorsun, Fadiş? - Hiç, dedi. Anamı öldürme, teyzemi, Bekir Ağamı, Hasan'ı, beni öldürme, diyorum.
Sayfa 117 - Altın Kitap, 48. basım/ Mart 2009Kitabı okudu
Evet... Selâmete ermenin yolu güzelce teslim olmaktan geçiyor. Güzelce teslim olanlar "müslim" denilmeyi hak ediyor. İşte her daim birbirimize verdiğimiz selâmda geçen "es-Selâmünaleyküm (selâm sizin üzerinize olsun)" ifadesi hem birbirimizi hoşça karşılama hem bir dua hem de "Kalb-i selîm sahibi olmaya çalış, bunların dışındaki hiçbir şeyin faydası yok." diye bir hatırlatmayı da içinde barındırıyor.
“Nihayet karınca vadisine geldikleri vakit bir karınca, “Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesinler” dedi.”(Neml, 27/18) Hz. Davud ve Hz. Süleyman, Allah Teâla’nın kendilerine ilim ve peygamberlik verdiği kullardandı. Her ikisi de bunun için şükrediyorlardı. Hz. Süleyman’ın cinlerden, kuşlardan ve insanlardan oluşan ordusu, Karınca Vadisi’ne geldiğinde bir karınca yakınındaki hemcinslerini ayet-i kerimedeki ifadelerle uyardı. Hz. Süleyman da onun bu uyarısını duyunca tebessüm etti ve “Rabbim! Beni, bana ve anne-babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın işler yapmaya muvaffak kıl, rahmetinle beni iyi kulların arasına kat!” diye dua etti.
Sayfa 181 - DİBKitabı okudu
“…. Rabbim! Beni yalnız bırakma!…” Enbiya,89
Sayfa 93 - Erkam YayınlarıKitabı okuyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.