Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
56 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Merhaba kitap dostlarım. Kısa soluklu bir kitap olan Lyon’da Düğün kitabıyla sizlerleyim. Stefan Zweıg’ın 3 kısa öyküsünden oluşan bir kitap. Öykülerin genel temalarına baktığımızda acı çeken, toplumda dışlanmış, kendini yalıtmış ve bu dışlanmayı gayet normal karşılayan karakterler görüyoruz. Kitabın son öyküsü olan Wondrak’taki kadın karaktere kurukafa benzetmesi, çirkin bulunduğu için toplumdan dışlanması ve bir ormanda yaşamaya başlamış olması devamında yaşamına eklenen talihsiz olaylar beni en çok etkileyen kısmı oldu. Toplumun genel bakış açısı ve tüm insanların grup baskısına uyarak ortak tepkiler veriyor olması sosyal psikoloji alanında uzun zamandır çalışılan bir konu. Toplumun genel beğenisine uymayan hususlarda ortak bir görüş ortaya konması ve bir sözleşme gibi kabul edilmesi, toplum tarafından benimsenmesi ve tüm bireylerinin ortak kanıya uygun davranışlar ortaya koyuyor olması bir hayli düşündürücü. Genel bir güzel/çirkin anlatıyı olması, güzel olarak görülenin ne olursa olsun sevilmesi ve el üstünde tutulması, çirkin olarak değerlendirileninde her koşulda dışlanıp, görüşmek dahi istenmemesi insan yaşamı kasar eski bir davranış olsa gerek. Sosyal psikolojiye, güzele çirkine, insan olmamın hassasiyetine dair güzel kısacık bir kitap. Selam ve dua ile.
Lyon'da Düğün
Lyon'da DüğünStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202131bin okunma
..dua ona güç verecekti, çünkü dua insanlara verilmiş tanrısal bir güçtü.
Sayfa 256 - Metis Yayınları/5. Basım/2023Kitabı okudu
Reklam
60 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
“Bir adam kralın kapısını çalmış ve ona demiş ki, bana bir tekne ver.” diye başlıyor her şey. Kısacık bir öykü kitabı. Bittiğinde keşke devamını da okuyabilseydik, acaba adayı bulabildi mi? diye merak ettim. Karakterin hayallerine olan sadakati ve kararlılığı bence kısacık öyküdeki en net mesajdı. Okunabilecek minicik bir eder. Selam ve dua ile. ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀ ⠀⠀
Bilinmeyen Adanın Öyküsü
Bilinmeyen Adanın ÖyküsüJosé Saramago · Kırmızıkedi Yayınevi · 200923,3bin okunma
Ben bir ölüyüm. Ben bir ölü. Bir ölü... Çırılçıplak edepsiz bir ölü. Taşlayın haydi! Değmez ruha dünya taşınız. Üstelik geç kaldınız.
Tolstoy’un "İnsan Ne İle Yaşar" adlı kitabında, çiftçi Pahom’un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten de
Beş tür dua vardır: sağlık ve refah, bir ölüm, bir doğum, bir de günahlar için. İstediğinizi seçer ve numarasını, sonra hesabınızdan düşülsün diye kendi numaranızı ve sonunda da duanın tekrarlanmasım istediğiniz sayıyı girersiniz. Duaları basarken makineler konuşur; canınız isterse içeri girip dinleyebilirsiniz, aynı şeyi yineleyip duran tonsuz metalik sesleri. Duaların okunması ve basılması bittiğinde, kağıt bir başka yarıktan geri sanlır ve tekrar kağıt olmak üzere geridönüşüme gider
Reklam
İstekleriyle gerçeği örtüşen insanın öyküsü bitmiştir.
"Sonra nedir o her koşulda bir dua, bir bağışlanma gibi ruhumuzu rahatlatacağını sandığımız uygunluk? Neye göre uygunluk? Gerçeğimizin tutuşturduğu isteklerimize göre mi, isteklerimizin küllendirdiği gerçeğimize göre mi? Uygunluk bir uzlaşma, ödünler verilerek elde edilen bir uyuşukluktur. İstekleriyle gerçeği örtüşen insanın öyküsü bitmiştir. Bir tek uygunluktan söz edilebilir, derin bir hazla örtüşen duyguların yarattığı o müthiş esrime, o büyük dinginlikten. Nesnesiyle duygusu örtüşmeyen dünya, herkesin kalbinde donmuş bir çığlık, kendi kendini öğüten bir değirmen taşıdır. Kırlangıç kanadının gergedan gövdesine uygunluğu uygunluk mudur?"
Sayfa 83 - KırmızıkediKitabı okudu
HİÇBİR YOLU YOK GİBİ GELDİĞİNDE
Sorunumuzun hiçbir çözümü olmadığına inanmaya izin verirsek, korku devreye girecektir. "Mümkün değil, bu sorunu çözmenin bir yolu yok" dediğimizi ya da başkalarının dediğini çok duymuşuzdur. Sırf o yolu bilmiyoruz diye gerçekten bir yol olmadığı anlamı çıkmaz. İsa, "Yol...Ben'im" dedi (Yuhanna 14:6). Yeşaya,
Sayfa 136 - GDKKitabı okudu
Kahvenin Öyküsü
Güney Etiyopya'da "Kaffa" adlı bölgede başladığı düşünülmektedir. Buna göre, buradaki yerli halk bu bitkinin tanelerini un haline getirerek ekmek yapmaktaydı. Kahvenin Etiyopya'dan sonraki ilk durağının ise Yemen olduğu sanılmaktadır. Kahvenin uyarıcı etkisinin keşfi ise ilginçtir. Rivayete göre Yemen'de bir manastır çobanı, keçilerinin gece düzgün uyku uyuyamadıklarından yakınmaktadır. Manastırdaki keşişlerden durumu çözmesini ister. Zira hayvanlar sürekli aktif olup yorgunluk belirtisi göstermiyorlardır. Bunun üzerine keşişler hayvanların otladığı alana gidince, daha önce hiç görmedikleri koyu kırmızı tanecikleri olan bir bitkiye rastlarlar ve keçilerin bu bitkiyi yediğini görürler. Daha sonra bu bitkiden hazırladıkları sıvıyı içince geceyi uyumadan geçirirler. Zamanla bu bitki keşişler arasında o kadar meşhur olur ki geceleri dua edebilmek için bu bitkinin suyunu içmek alışkanlık haline gelir.
Elma YayınlarıKitabı okudu
Şimdi sıra bağışlamada.
Şimdi beni bağışlamakla uğraşma. Daha önemli şeyler var. Örneğin: Diğerlerini koru, eğer güvenlikteyseler. Çok fazla acı çekmelerine izin verme. Ölmeleri gerekiyorsa, ölümleri çabuk olsun. Onlar için bir cennet bile sağlayabilirsin. Cennet için sana ihtiyacımız var. Cehennemi kendi başımıza da yapabiliyoruz.
Sayfa 241Kitabı okudu
419 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.