Evet çünkü gerçekten tam bir Zweig hayranıyım. Kalemi tartışılmaz başarılı, kendini okutan bir çok eserini adeta yutarcasına okudum.
Eserimize gelecek olursak üç kısa öyküden oluşan, akıcı dili sebebiyle gayet akıcı bir kitap.
Öykülerin ortak yani toplum tarafından yaftalanmış, dışlanmış, psikolojik ve fiziksel şiddet mağduru olan karakterlerden oluşmasıdır.
Esere ismini veren öykü "Lyon'da düğün" en beğendiğim öyküsüydü. Kışa ve muhteşem bir aşk hikayesi öyle ki ölüm bile birilikte olunca onlar için sonsuz mutluluğu tanımlıyor.
#99980728 Ve şu alıntım #99982489 kaderin cilvesi dediğimiz bir olay.
İkinci öyküsü "iki yalnız insan"; öylesine kitabı doldurmak için konmuş gibi. Beni çok etkilemedi.
Son öykü "Wondrak" ise kısa film tadında, günümüzde de hâlâ devam eden kadına şiddetin her boyutunu ele almış. Doğar doğmaz eksikliği yüzünden aşağılanmış ve bütün hayatı zorlukla geçen bir annenin öyküsü.
Okunması gereken bir Zweig eseri. Tavsiye ediyor ve keyifli okumalar diliyorum...
Lyon'da DüğünStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202131.2k okunma
Oturduğum masadan sıkılan gözlerle etrafı izliyorum. Klasik bir salon düğünü işte. Etrafa kısık gözlerle bakıp, bekar oğullarına kız arayan anneler, etrafta koşuşturan çocuklar, uzun süredir görüşmüyoruzlar, niye hiç aramıyorsunlar, sen niye aramıyorsunlar. Ben aramasam sormasam arayacağın soracağın yoklar, çok güzel olmuşsunlar, kıyafetin
Hiç hayat kadınlarıyla empati yaptınız mı? Onların “çalışma” koşullarından haberiniz var mı, haberimiz var mı? Onlara iş verir miyiz, onlarla evlenir miyiz? Herkesin cevabı koca bir “hayır” olur. Fakat onların orada olmalarının sebebi biziz. Bedenini satan kadınların, tacize tecavüze uğramış çocukların acılarında bizim sorumsuzluğumuz,