Saura'nın en beğenilen filminin adı meşhur "Besle kargayı oysun gözünü!" atasözünden geliyor. Küçük Ana (sıra dışı bir oyuncu olan Ana Torrent tarafından canlandırılmıştı) bir gece uyanır ve merdivenlerden aşağı iner. Dul kalmış babasının odasından tuhaf sesler gelmektedir. Aniden bir kadın odanın kapısını gürültüyle açar ve evden çıkıp gider. Franco'nun ordusunda asker olan babası ölmüştür ve Ana bir şekilde suçlanacak kişinin kendisi olduğundan emindir.Bu sarsıcı açılışın ardından Besle Kargayı, Ana ve iki kız kardeşinin büyüme sancılarını, özgürlüğün ne anlama geldiğini yavaş yavaş öğrenmelerinin hikayesini anlatır.
Franco ölüm döşeğindeyken çekilen film, aynı dönemde çekilen birkaç İspanyol filminde de görüldüğü gibi faşist yönetim altında yaşamayı, kavruk çocukluk metaforuyla, ancak yepyeni bir duyarlılık sergileyerek anlatmıştır. Saura’nın o yıllardaki ilham perisi Geraldine Chaplin, hem Ana'nın kansere yakalanmış annesini hem de onun geçmişi anımsayan yetişkin halini çok başarılı bir şekilde canlandırır. Yetişkin Ana'nın kendine güvenen hali, faşizmin geçmişe ait olduğunu; acıyla katlanılmış ama sonunda üstesinden gelinmiş olduğunu ima eder.