Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Maalesef güzel ülkesi, yüz elli yıla yakın bir süredir fena halde sınıfta kalıyordu düşünenlere uygulanan ağır baskı nedeniyle. Dün de böyleydi, bugün de! Suat, yarın da böyle olacağından fena halde korkuyordu."
''Saraylar'da öteki devlet yapıları gibi, bağımsız devletin ayrılmaz parçalarıdır. Bizi tarihimize bağlayan halkalardır. Milli onurun gözle görülür eserleridir. Dün padişahınsa yarın halkın malı olur. Bence bugün Edirne şehri sınırlarımızın içindeyse, biz bunu Enver Paşa'ya değil hatta Lozan Sulhu'na değil, Sinan'ın Selimiye'sine borçluyuz. Selimiye orada durdukça, Edirne'de bizim sınırlarımız içinde durur, hepimiz toptan ölmedikçe...Çünkü hiç kimse Selimiye'yi hiçbir yerine sokamaz. Onu artık hiçbir barbar da yıkamaz. Saraylar kardeşim, içi sanat eserlerimizle dolu müzelerimiz olabilir. Ötesi demagojidir. Bize yaraşmaz.''
Sayfa 104 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ne olduysa hayırlısı için oldu. Ne oluyorsa hayırlısı için oluyor. Ne getirdin ki kaybettin. Ne yarattın ki yok oldu? Ne kaybettin ki ağlıyorsun? Ne aldıysan buradaydı. Ne verdiysen buradaydı. Sana bugün ait olan Dün başkasına aitti Yarın da bir başkasına ait olacak. O zaman ne için boşuna üzülüyorsun? -Bhagavad Gita
Sad Suresi
Kur'an'ın indiği dönemde de inkar edenler iman edenlere alaya alıyorlardı,bugün de. İnkar edenlerin hayata ve iman edenlere bakışları dün ne idiyse bugün de öyledir ve yarın da öyle olacak.
Sayfa 331 - Cilt 4Kitabı okuyor
''Hayat bu, hayat, der; kimi ölür, kimi doğar, kimi evlenir. Biz de boyuna yaşlanıyoruz. Değil yıllar, günler bile birbirine benzemiyor. Ne iştir bu. Keşke bugün tıpkı dün gibi, dün de tıpkı yarın olsa, ne güzel olurdu… İnsan düşündükçe kötü oluyor…”
Sayfa 153
O meşhur ve de çarpıcı "kayıtsızlık"...
Bugün anne öldü. Belki de dün, bilmiyorum. Bakımevinden bir telgraf aldım: "Anneniz vefat etti. Cenaze yarın. Saygılar." Bundan bir şey anlaşılmıyor. Belki dün ölmüştür.
Sayfa 11
Reklam
Ne olduysa hayırlısı için oldu. Ne oluyorsa hayırlısı için oluyor. Ne kaybettin ki ağlıyorsun? Ne getirdin ki kaybettin. Ne yarattın ki yok oldu? Ne aldıysan buradaydı Ne verdiysen buradaydı Sana bugün ait olan Dün başkasına aitti Yarın da bir başkasına ait olacak O zaman ne için boşuna üzülüyorsun?
Çöl insanı, çadır bozarak geçmiş zamanı silebiliyordu; zamanı ve yeri henüz belirlemediği için yarın bir hüsran olarak görünmüyordu. Fakat şehirli insan bir mahpustu. Onun bir yerde sürekli kalmak zorunda oluşu her şeyi çürütüyor ve -dün, bugün, yarını- zamanın gayesi haline getiriyordu.
"TV kültürü diye bir mefhum tanımıyorum. TV; aylak, şuuru iğdiş edilmiş, hiçbir zaman düşünme ve okuma alışkanlığı kazanmamış sokaktaki adam için icat edilmiş bir nevi afyondur. Kültürün dün de, bugün de, yarın da tek taşıyıcısı vardır: Kitap. Hiçbir düşünce emeksiz fethedilemez."
Sayfa 166 - Cemil MeriçKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.