Sonra dersin ki ; Neden bu kadar çok sigara içersin ? İçerim işte ...Ben yazmayı pek bilmem dünya güzeli, Sadece geceler ışığı kovalarken gelir aklıma bir kaç kelime, Şafak söker ben hala oturduğum yerde sayıklarım baş harfini, Bazen dem tutar kirpiklerim,Dans eder damlalarla, Bir tükünün ezgisi gibi temizlenir gözbebeklerim, Garip gelir akşamlara kadar başını beklediğim günler, Sen yatağına uzanıp mışıl mışıl uyumayı beklerken, Ben dışarda hapis beklerdim bulutlarla başbaşayken...
- İlk Önce Kendin, Sonrası, Sonra -
Sevgili Aydos, ''Benim bu hayatta, çok şey anlatmak isterken, anlatsam ne değişecek vazgeçişlerim vardır, ne garip dünya, insan içinde insan arar olduk.''
Reklam
"Ruhumuzun ele avuca sığmayan akışını gözlemek, onun karanlık derinliklerine kadar inmek, türlü hallerindeki bunca incelikleri ayırt edip yazmak zannedildiğinden çok daha zahmetli bir iştir. Sonra bir taraftan bu işin o kadar başka, o kadar garip bir zevki de var ki insanı dünya işlerinden, hem de en değerli dünya işlerinden çekip alıyor."
" Dünya çok garip bir yerdi .. Ve zaman her şeyi yönetiyordu... "
Sayfa 508 - Indigo yayınlarıKitabı okudu
Beren ile Luthien öyküsü
“Size Tinuviel’in öyküsünü anlatacağım,” dedi Yolgezer, “kısaca, çünkü bu sonu bilinmeyen uzun bir öyküdür ve artık Elrond’dan başka bu öyküyü eskiden anlatıldığı gibi, doğru dürüst hatırlayan kimse kalmadı. Bütün Orta Dünya öyküleri gibi güzel ama acık bir öyküdür, yine de içinizi açabilir.” Bir süre sessiz kaldı; sonra konuşmaya değil, yavaş
SIÇRAYAN MİDİLLİ HANINDA
1-Bree, boş arazilerin ortasında kalmış bir ada gibi küçük bir meskûn bölge olan Bree Eli'nin en önemli köyüydü. Bree'nin yanında, tepenin diğer tarafında Staddle, biraz doğu tarafında derin bir vadide Koyak, Tokay Ormanı'nın kenarında da Baştokay vardı. Bree Tepesi'nin ve köylerin etrafında tarlalar ve işlenmiş ağaçlıklardan
Reklam
Shire'da pek nadiren rastlanan elfler artık akşamlan ormanlardan batıya doğru giderken görülmekteydiler, hep batıya doğru, dönüşsüz bir gidiş; ama onlar Orta Dünya'yı terk ediyorlardı, artık buraların sorunları hakkında söyleyecek bir sözleri yoktu. Fakat yolda alışılmadık sayıda cüce de vardı. Kadim Doğu Batı Yolu, Gri Limanlara
Önsöz - Hobbit
1- O günler, yani Orta Dünya'nın Üçüncü Çağı artık çoktan geride kaldı, kıtaların şekilleri değişti; ama hobbitlerin yaşamış oldukları bölgeler hiç kuşku yok ki hâlâ bulundukları yerlerdir: Eski Dünya'nın kuzey batısı, Deniz'in doğusu. Bilbo'nun yaşadığı dönemde, hobbitlerin asıl yurtlarına dair bilgiler tamamen unutulup gitmişti. Öğrenme sevgisi (şecerelerine ait bilgiler hariç) aralarında yaygın olmaktan çok uzaktı; ama yine de eski aileler arasında kendi kitaplarını inceleyen, hatta elflerden, cücelerden ve insanlardan eski zamanlar ve uzak diyarlarla ilgili malumat toplayan birkaç kişi çıkmıştır. Kendi kayıtlan Shire'a yerleşmelerinden sonra başlamıştı; en eski efsaneleri de Gezginlik Günleri'nden pek geriye uzanmaz. Yine de bu efsanelerden, garip sözcükleri ve âdetlerinden, diğer birçok değişik halk gibi hobbitlerin de uzak geçmişte batıya doğru geldiği açıktır, ilk öyküleri, Anduin'in yukarı vadilerinde, Koca Yeşilorman'ın saçaklarının altı ile Dumanlı Dağlar arasında oturdukları bir zamandan dem vurur adeta. Daha sonra dağlardan zorlu ve tehlikeli bir geçiş yaparak Eriador'a neden gelmişlerdir, artık bilinmez. Kendi öyküleri, ülkede insanların çoğaldığından, gelip ormanı karartan ve adını dönüştüren bir gölgeden söz eder.
Okurlar bu rivayetler arasında, akla,bu rivayetlerin mümkün olmadığını,uydurma masallar olduğu düşüncesini getirecek tuhaf,acayip hadiselerle karşılaşacaklardır. Dünyanın doğusundan batısına uzanan,ulemayı bir dalgadan diğerine sürükleyen uçsuz bucaksız dünya halleri,bu dünyanın üzerindeki sayısız insan yüzlerce yılı kapsayan ilim tarihimiz göz önünde tutulduğu takdirde bu tuhaf olayların olabilme imkânının çok da uzak olmayacağı anlaşılacaktır. İnsan bazen,alışageldiği kendi dar dünyasını ve kısa ömrünü ölçü alarak bu garip olayların mümkün olabileceği fikrini reddedebilir. İlginç olmasına rağmen bu hadiselerin çokluğu insana garip gelebilir. Fakat bu düşüncenin sebebi,okurun kitap j içerisinde,bu hallerle bir defada ve aynı anda karşılaşmasından kaynaklı olabilir. İnsan,alışageldiği şeylerin dışında gerçekleşen bu garip hadiselerin uzun zaman sürecinde,miktarını ancak Allah'ın bileceği adette meydana geldiğini düşündüğünde bu olayları daha kabul edilebilir bulacak ve şüphesi zâil olacaktır. İnkârının tıpkı deniz kıyısında dururken denize dalan ve sağına soluna kulaç attıktan sonra alışageldiği balık ve bildiği deniz hayvanlarını görünce hikayelerdeki tuhaf deniz yaratıklarını inkâr eden kişinin inkârına benzediğini fark edecektir. Bu acayip deniz mahlûkatını inkâr eden kişi idrak etmez mi bu mahlûkat sadece denizin bir kesitinde,aynı anda bulunmaz. Ancak denizin gözlerden çok uzak,bilinmeyen kısımlarında bulunur. Ardından acayip olayların kendisine bir defada olmuş gibi anlatıldığını hatırlayınca inkârının yersiz olduğunu,anlatılanların hakikat olabileceğine kani olur.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.