Yokuşu çıkarken Celâl'e yalnızca Rüya'nın hafif hasta olduğunu söylemeyi kuruyordu. Karısı kendisini terketttiği için çaresiz kalan bir müşterisinin hikâyesini anlatacaktı sonra ona. Ne derdi acaba Celâl böyle bir hikâye için? İşleri yolunda, dürüst, çalışkan, aklı başında, ölçülü, iyi bir vatandaşımızın çok sevdiği karısı bütün tarihimize ve geleneklerimize aykırı olarak birdenbire kocasını terkediyordu. Neyin işareti olabilirdi böyle bir şey? Hangi gizli saklı anlamın göstergesi? Hangi kıyametin alameti? Galip'in hikâye edeceği ayrıntıları dikkatle dinledikten sonra Celâl anlatırdı; Celâl anlattıkça dünya anlamlanır, burnumuzun ta dibindeki 'gizli' gerçekler daha önce bildiğimiz, ama bildiğimizi bilmediğimiz zengin bir hikâyenin şaşırtıcı parçaları haline dönüşür, böylece, hayat da, daha bir katlanılabilir olurdu. İran Konsolosluğunun bahçesindeki ıslak ağaçların parlayan dallarına bakarken Galip, kendi dünyasında değil, Celâl'in anlattığı dünyada yaşamak istediğini düşündü.
Sayfa 88 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Kızacağınız bir kişi ya da bir şey olmadığı, belki de hiç olmayacağı için eliniz kolunuz bağlı, şehvet baygınlıkları geçirirsiniz, kendinizi rahatlıkla teslim edersiniz. Aldatmaca, yüz boyama ve el çabukluğundan oluşmuş bir dünya yarattığınızı bile bile; kime, neden öfkelendiğinizi bilmeden, tüm bu aldatmacalar ve keşmekeş arasında içiniz sızlar. Bilmedikleriniz arttıkça da iç sızınız çoğalır.
Sayfa 16
Reklam
"Dünya da benim ihtiyaç duyduğum kadar sabır var mı Milena "...
Elem duygusundan kaçma ilkesi kendisinden daha güçlü durumdaki dış dünyaya uyum ilkesine yerini bırakmak zorunda kalıncaya kadar kişinin eylemlerini denetim altında tutar. İnsanın dış dünya üzerindeki egemenliği arttıkça, dünya görüşü de gelişir ve sonunda başlangıçtaki o her şeye gücü yeterlik ilkesinden yüz çevirir, animistik dönemden dinsel, oradan da bilimsel döneme doğru bir yükseliş kaydeder.
Sayfa 86 - gücü yeterlik inancıKitabı okuyor
Şartlar ne olursa olsun, hayata nereden ve nasıl baktığınız önemli... İnsan denen canlının, binlerce yıldır süregelen kaotik bir ortamın içinde soyunu sürdürdüğünü asla unutmayın.Dünya ve hayat bizden önce de vardı, bizden sonra da olacak.
Sayfa 24
… aslında doğru kişiler bizi bulur. Yanlış gördüğümüz kişiler, kendimizi daha derinden keşfetmemiz için gelip bizi bulur. Bir taraftan da dünya, “doğru “ kişilerden ibaret değildir. Zarar verme eğilimi olan kişilerle karşılaşmamız hayatın doğal akışının bir gerçeğidir. Bu bağlamdan da bakarsak olanı değiştiremeyiz ancak olana verdiğimiz yanıtı kendimizi geliştirmek üzere ele alabiliriz.
Sayfa 165
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.