+287
İllmin başkenti olan bir coğrafyada bir tane mi faziletli âlim gösterilemiyor bu millete. İslam alimleri ya para karşılığı üfürükçülük yapan dolandırıcılar olarak gösteriliyor filmlerinde, ya da kadınların namusuna el uzatan tipler olarak. Kırk yaşındaki alnı secdeli insanları dahi güldürüyorlar yazdıkları senaryoya. Öyle sinsice ki diyaloglar, alnı secdeli ağzı dualı kocaman insanlar bile gülüyorlar bu sahnelere. Yaşı küçük olanları konuşmayalım bile... Onlar gülmüyor, korkuyorlar hocalardan, korkuyorlar İslam'dan. İlmin lezzeti, alimin izzeti gidiyor günden güne. Geriye bir tek etiket kalıyor. İlme ve âlime vurulan etiket.
Sayfa 105 - Nesil Yayınları - 2. BaskıKitabı okudu
Kahkahayla güldüğünüz Tosun Pasa İslam kahramanıdır!
Tosun Paşa'nın hayatını araştırınca öğrendim ki, 1815 senesinde Vehhabiler tüm güçleriyle yürümüşler Peygamberimizin (a.s.m.) kabrine. Medine'ye saldırmışlar. Sahabelerimizin kabirlerini yağmalayıp, Mescid-i Nebevi'yi talan etmişler. Kubbetü'l Hadra'ya çıkmış ve daha pek çok kutsal emanetlere zarar vermişler. Tüm bu yaşananlardan derin bir acı duyan 2. Mahmut. Osmanlı'nın Mısır ordularına haber salmış. İşte tam da bu noktada tanıştım Tosun Paşa ile. Araştırınca gördüm ki kahkahalarla gülünecek değil, onurla övülecek bir şahsiyetmiş o. Çünkü henüz on sekiz yaşında olmasına rağmen. Mısır gibi bir ülkeden Medine'ye iki defa sefer düzenlemiş ordusuyla. Vehhabilerin isyanlarını bastırmakla kalmamış, çirkin saldırıyı tertipleyen altı kişinin de Osmanlı mahkemelerinde "Peygamber'in hatırasına hürmetsizlikten" yargılanmasına vesile olmuş. Bir kahramanmış Tosun Paşa! Genç korkusuz, peygamber áşığı bir İslam kahramanı....
Sayfa 104 - Nesil Yayınları - 2. BaskıKitabı okudu
Reklam
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Kim akşamleyin yatağına yatarken üç defa 'Estağfirullahe'l-Azîm ellezî lâ ilâhe illâ Hüvel-Hayyel-Kayyûmu ve etûbü ileyhi/Ey Yüce Allah'ım Sen'den mağfiret dilerim. Ki, Sen’den başka ilâh yok; ölmez diri ve her şeyi ayakta tutan Sensin. Sana tevbe ettim, Sana döndüm.' derse, eğer günahları denizdeki köpük misâli ya da kum yığınları kadar çok olsa veya ağaç yaprakları sayısınca ya da dünya günleri sayısınca olsa, Allah onun günahlarını bağışlar."
Dünyadan uzak durmak hem bedeni hem de kalbi huzura kavuşturur. Buna karşılık dünya tutkunluğu keder ve üzüntüyü arttırır. Dünya sevgisi her günahın başıdır, bundan uzak durmak da her iyilik ve ibadetin ilk adımıdır.
Nesil YayınlarıKitabı okudu
Çaydan da zarar geldiği görülmüş mü?…
Oğullar ve kızlar, ana babalarının yaptığı silahlarla öldürülüyor. İşçiler daha yüksek ücret, da­ha az mesai için greve gidiyorlar. İnsanları öldürerek gelişen sanayi içinde oynadıkları role karşı grev yapmıyorlar. İster sosyalist ister kapitalist bir ülkenin işçileri olsunlar, her iki­si de savaş mekanizmasını işler halde tutmak için çalışmışlar­dır. Tarih boyunca hiçbir sendika, işçilerinin silah endüstri­sine katkıda bulunmasını protesto için greve gitmiş değildir. Bir saat için bile. Hiroşima'nın bombalandığı ve tüm dünya­nın ebediyen değiştiği o 6 Ağustos gününde bile protesto için bir saniye grev yapmamışlardır. … Çevreyi kirleten, yanlış ilaçlarla insanları zehirleyen, teh­likeli oyuncaklarla çocukları öldüren, spreylerle ozon taba­kasında delikler açan, Batı piyasasında yasa dışı sayılan düşük kaliteli, tehlikeli mamulleri Üçüncü Dünya ülkelerine satan diğer birçok endüstri dallarında çalışan işçiler için de aynı şey söylenebilir. Nestle işçileri, UNICEF ve WHO ra­porlarına göre yalnız Üçüncü Dünya'da her yıl bir milyonu aşkın çocuğu dolaylı olarak ölüme götüren anne sütü benze­ri mamullere karşı hiçbir zaman greve gitmemişler, hatta ba­sında bir bildiri bile yayınlamamışlardır. Balıkçı gemilerinde çalışanların hiçbiri, avlanma yüzünden balıkların tüketilme­sine ve balinaların öldürülmesine karşı çıkmamıştır. Gün­lük üretimi sağlayanlar -işverenler ve işçiler- bu konularda hiçbir zaman birbirlerine muhalefet etmemişlerdir. Çatışma noktaları, temel ilke olması gereken dünyanın ve insanların mutluluğuyla değil, özel çıkarlarıyla ilgilidir.
Sayfa 137 - İletişim Yayınları, 47. Baskı, Çev. Zehra Gençosman-Ömer Madra
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.