Hz. Peygamber (s.a.v) daima tefekkür ederdi. Sevinçleri az, hüzünleri çoktu. Başkalarının gönüllerini hoş etmek için, ancak tebessümle gülerdi. Resûlullah (s.a.v)'ın kalbi hep mahzun ve meşguldü. Eğer sahabe-i kiram ve
dünya meşguliyeti olmasaydı, evinden dışarı adım atmaz ve hiçbir kimseyle
de oturmazdı.