"Hayat, teselli olmaktır. Kişi teselli bulduğu şeyle yaşar, onunla hayattadır... Dünyanın oyuncaklarıyla teselli olan kişi 'dünya ile yaşayan' ; Rabbinin zikri ve meşguliyeti ile teselli olan kişi ise 'Mevla ile yaşayan' insandır."
Ebu Bekir (r.a.)
İslam dininin Peygamber Efendimizden sonra ikinci büyük şahsiyeti Hz. Ebû Bekir’dir (r.a.). İslam davası uğrunda eşsiz bir fedakârlık örneği ve sadakat timsali olmuştur. Hayatı baştan sona ahlak, fazilet ve yüce insanlık örnekleriyle doludur.
Hz. Ebû Bekir (r.a.), henüz peygamberlik güneşinin dünyamızı aydınlatmadığı o
Resulullah (s.a.v.) bir gün bir koyun leşine rastlar ve der ki;
"Şu koyun leşinin sahibi için değeri nedir?"
Yanındakiler;
"Değeri yok ki onu atmış ya Resulallah." derler.
Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur;
"Nefsimi kudretinde tutan Allah'a yemin ederim ki;
Şu koyun leşi sahibi için nasıl değersizse,
Dünya da Allah için öyle, hatta daha fazla değersizdir.
Eğer Allah katında şu dünyanın sivri sinek kanadı kadar bile bir değeri olsaydı,
Ondan hiçbir kafire bir içimlik su vermezdi."
Bir süredir yel değirmenlerini izliyordum. Üstelik uzun zaman önce Necip Tosun’un ‘Dünya Romanı Kitaplığı’nı alıntı olarak paylaşmıştım. #47001886 Ve listede bu kitap birinci sıradaydı. Daha fazla kitaplığımda bekletmeyi doğru bulmadım. Benimle birlikte okuyan arkadaşlarımın sayısı arttıkça mini bir etkinlik haline