Seneca ahlak mektupları eserinin ilk mektubuna şöyle başlar:
Seneca, Lucilius'unu selamlar,
Evet, öyle yap Lucilius, kendin için kazan kendini. Şimdiye değin senden zorla alınan ya da çalınan, boşa akıp giden zamanına sarıl, iyi kullan onu. Durum, emin ol, sana yazdığım gibi: Kimi zamanımız bizden zorla alınıyor, kimisi sinsice çalınıyor,
sakin kişiliğimin suratıma dalga dalga vurduğu çocukluğum ilk gençliğimde fırtınaları bıraktı kirpiklerime. aynı gökyüzü altında hüznüm yaşayamadıklarım değil hissedemediklerim içindi. maddi hiçbir olguyu, duruşu, statüyü içselleştirmedim bununla birlikte bunun meziyet olarak ifade edilişini de anlamlandıramadım. benliğime ayna tutan ölüm bu düşünceleri daha da gülünç kılıyordu bana yansıyışında. idealist kadın romanlarındaki bayağılık içimi eziyor misal: kim için ne için? ideal olanı kim belirliyor, kimin düzeni ideali şekillendiriyor? tüm bu zorlama kalıp maddi dünya yargıları sebepler dairesini şekillendirirken benim dünyamda rüzgar estirmiyor. tam da bundan tüm dünyada yapayalnız hissediyorum. aşkların ve inançların manen oluşturmadığı hiçbir hissiyatı kabullenemiyorum.
tanrıyla arama girmenizi reddediyorum.
tanur.
Hiçbir zaman anlamadı insanoğlu
Dünya birine kalacak olsaydı Süleyman’a kalırdı
Ölüm satın alınsaydı Nemrut tutar alırdı
Çıkmadık canlara derman bulurdu
Lokman Hekim ölmedi mi?
Bu yüzden hiç korkmadık biz
Umudumuz hep Allah’tandı.
Derdimize yüksel dedik, istediğin kadar yüksel!
Nasıl olsa geçmeyecek misin?
Zalimlere güçlen dedik, dilediğin kadar güçlen!
Nasıl olsa düşmeyecek misin?
Öyle oldu, olacak.
Bu dünya iyiyle kötünün arasında bir yerde.
Ama günü geldiğinde iyilerden taraf olacak..