burcu

84 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
“Yaşıyoruz Sessizce" Hüznün yansıması var bu kitapta Ömür Hanım. Sizden geride kalan adamın yokluğunuzdaki acısı var. “Benim için şiir yazdın mı hiç” demişsiniz, şimdi sizin için binlerce kişinin okuduğu yürek yakan satırlar var. Belki size yazılan satırları göremediniz, okuyamadınız ama bir ömrü birlikte yazdınız, koskoca 45 yılı. Siz yazılan satırları aslında biliyorsunuz çünkü siz bu satırların arkasındaki adamı biliyorsunuz. “Ömür Hanım, iyi ki ben de seninle yaşadım dünyayı.” yazdıracak kadar saf bir sevgi yaşamışsınız, okuyanı özendiren. Ama gidişinizle yaşamdan çok şey çalmışsınız. Baharın gelişini, zamanın akışını, yağmurun yerle tamamlanışını, bir adamın var oluşunu... Birini sevmenin o korkunç güzelliğini ve kaçınılmaz sonunu okuyoruz bu kitapta. Birine duyulan sonsuz özlemi. Biri gidince diğerinin de yok oluşunu. Eşyaların yerini değiştirememeyi, yokluğuna alışamamayı, hala kahveyi iki kişilik yapıp biri dökmek zorunda kalmanın acısını... “Bir kahve yapayım diyorum İki fincan koyuyorum, süt hazırlıyorum sana Sessizlikten mi nedir Bütün bunları yüksek sesle söylüyorum. İnsan başka nasıl katlanır ölüme, bilmiyorum.” Gitmeyen bir güz gelmiş şimdi Şükrü Erbaş’ın yaşamına, yeşermeyen yapraklar... Ah Şükrü Erbaş, sevilmeyi ve sevmeyi ne güzel yazmışsın. Bu kitapta bulunmayan fakat benim çok sevdiğim şiir olan “Ömür Hanımla Güz Konuşmalarını” da Eser Gökay’ın sesinden buraya bırakıyorum. youtu.be/_1InLLgdHPY
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201613k okunma
Reklam
126 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
Öncelikle https://1000kitap.com/beydervis ‘e bu güzel etkinliği düzenlediği için teşekkür ederim. Kitabın kapağından gülümsüyor bize Tezer Özlü. Sanki kapağı açınca biz de gülecekmişiz gibi. Oysa hiç öyle olmuyor. Kitapta ne o gülünç şeyler anlatıyor ne de biz gülüyoruz. Yaşamın Ucuna Yolculuk, bir yaşamın sonuna doğru götürüyor bizi. Berlin-Hamburg-Prag-Viyana-Zagreb-Belgrad-Niş-Belgrad turuna çıkıyoruz. Pavese’nin yaşamına gidiyoruz, Kafkayı ziyaret ediyoruz, Svevodan bahsediyoruz. Sayfalar geçtikçe Tezer ile vedamız da yakınlaşıyor, ben gidiyorum diyor Tezer. Biz bir şey yapamıyoruz. Nasıl gitmişse Pavese Tezer’in yaşamından Tezer’de bizim için Pavese gibi oluyor, gidiyor. İlk sayfalarda kitaba biraz zor adapte oldum ve yine ilk sayfalarda soru cümlelerinin sonunda soru işareti olmaması aynı cümleyi bir kaç defa okumama sebep oldu. Ama kitabın bağlayan bir yanı var, sayfaları çevirme isteğini hep tutan bir yanı. Kitapta kelime seçimlerinde, kurduğu cümlelerde çok cesur Tezer Özlü. Mesela cinselliğe bakış açısı belki çoğunuzun tasvip etmeyeceği türden ya da intihar düşüncesi.Ama o kadar dürüst ki yazılarında, onu sorgulama hakkını vermiyor bize. Sebeplerini o kadar güzel anlatıyor ki herkesin olmadığı kişi olmaya çalışırken onun sadece toplumun doğrularıyla bir kalıba girmektense kendi olduğunu... İlk okuduğum Tezer kitabının bitmesinin hemen ardından büyük bir ACI geldi yaşamıma, şimdi benim için Tezer hüzün ve acıyı da yaşamıma getiren kadın. Kitaptaki hüznünle, acınla, acımla geldin ama yine de hoş geldin.
Yaşamın Ucuna Yolculuk
Yaşamın Ucuna YolculukTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 202112.1k okunma
85 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Deniz, Unutma Adını! Ahmet Erhanla tanışma kitabım oldu. Bu kitaba ulaşmamıza olanak sağladığı için
DUA
DUA
ablaya ve etkinliği oluşturan https://1000kitap.com/H_ibrahim ’e çok teşekkür ederim. Şiirlerini arada internetten okuduğum bir şairdi Ahmet Erhan. Ulaşmak istediğim bir kitabını çok aramama rağmen bir türlü bulamadım kitapçılarda. Bulamayınca başlamadım hiç Ahmet Erhan okumaya, en azından bu etkinlik vesile olsun, bir yerden başlamalı dedim. Ahmet Erhan’ı sarı karlı bir fotoğrafla tanıdım ben. Tanıdığım birinin profilinde vardı. Tabi o zamanlar hangi yazar olduğunu bilmiyorum, bilmediğim birini buldum. Merakla bir kaç şiirini okudum. Yüzünü bilmesem de o güzel şiirleri bildiğimi fark ettim. Kitapta “Dimdik önündesin bir fotoğraf karesinin O fotoğrafta hiç sarı kullanılmasın İyi çocuk ol, acınla büyü... unutulmasın...” satırlarını okuyunca gözümün önünde o fotoğraf canlandı, kar tanelerinin içindeki Ahmet Erhan. Ahmet Erhan’ı okurken hep yaşamın ucunda olan bir adamın yansımasını görüyorum, kendine 35 yıllık bir ömür biçen 55 inde yaşamı terkeden ama hep var olacak olan... “365’le 35’in çarpımı neyse ona göre kurdum kendimi Ondan ötesini ister eksilt ister çoğalt” Deniz, Unutma Adını! Ahmet Erhanın hem oğlu Deniz’e hem de oğlunun adını aldığı Deniz Gezmiş’e de seslendiği bir şiir kitabı. “Oğlum unutma adını Sana boşuna konulmadı o” Benim tekrar okuyacağım şiir kitaplarının arasında yerini aldı Deniz, Unutma Adını! Umuyorum ki sadece pdf olarak kalmaz, kitabı bulurum da kitaplığıma ekleyebilirim.
Deniz, Unutma Adını!
Deniz, Unutma Adını!Ahmet Erhan · Everest Yayınları · 2008125 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
358 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Bu kitabı bir cümleyle özetleyecek olsaydım “Coğrafya kaderdir.” derdim. Tüm insanlar eşittir, kimse kimseden üstün değildir öyle değil mi? Tüm insanlar eşittir kimse kimseden üstün değildir dediğimiz halde aslında bunu gerçekleştirmiyoruz. Doğru olanın bu olduğunu bildiğimiz halde sadece doğru olmasıyla kalıyor. Herkes kendi ırkını, dilini,
Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Cep Boy)
Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Cep Boy)Mehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20179.6k okunma
108 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
“Adının anlamı dünyayı kucaklasa taşta büyümezdi Barış. “ Uçurtmayı Vurmasınlar filmini birçok kez izlediğim halde aslında bir kitap olduğunu bilmiyordum. Çoğumuz filmine denk gelmişizdir. Kitabıyla da tesadüf eseri karşılaştım ve aldım. İyi ki de almışım. Kitap biraz önce bitti ama bendeki yankısı ne zaman biter meçhul. Belki barış sözcükten öte bir anlam kazandığında tam olarak kapayabilirim bu kitabı, “Adının anlamı dünyayı kapladığında”. Barış’ın annesinin suçu yüzünden hapiste kaldığı zamanlarda tanıştığı, çok sevdiği İnci’nin hapisten ayrılmasından sonra, İnci’ye yazdığı mektuplardan oluşuyor kitap. Çoğu demir kapıları aşamasada Barış bir sürü mektup yazıyor İnci’ye. Bir çok şey anlatıyor bir çok soru soruyor. Bu soruları soran nice küçük çocuk vardır şimdi dört duvarın arasında. Uçurtma uçuramayan, güneşin batışını bilmeyen, denizi görmeyen, parka gidemeyen... Şimdi Barış’ı, tüm çocukları, “fikir suçundan” içeride olan insanları düşünüyorum, yakın zamanda “Çocuklar öldürülmesin.” dediği için 6 aylık bebeğiyle içeri alınan Ayşe Öğretmeni. Barış ve tüm çocuklar mutlu bir geleceğe sahip olsunlar diye, çözmemiz gereken büyük sorunların çözülmesi, eğitilmesi gereken büyüklerin eğitilmesi, kitaplardan ve onların getirilerinden, insanların bilinçlenmesinden korkmayan insanların çoğalması ve gerçek manasıyla işleyen bir adalet sistemi umuduyla diyerek bitiriyorum incelememi. Kitabını okumanızı, filmi izlemenizi tavsiye ederim. youtu.be/U30YxoJL_h4
Uçurtmayı Vurmasınlar
Uçurtmayı VurmasınlarFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 202212k okunma
Reklam
Reklam