Sahte insan, sahte kalabalık ve onların sahte oyalantılarının zerre mutlu etmemesi. Ve yalnızlığa açtığı o dipsiz kapı.
Yüksek sezgileri olan insanlar pek sevilmezler, gizliden hayranlık duyulurlar ama çoğu zaman işlerine gelmedikleri için sevilmezler, onlar da gerçekleri bildiklerinden çevrelerindekilere mesafelidirler, bu insanlara hayat ekstra zor ve yorucudur.
Farkındalık yükseldikçe çok şeyin sahteleşmesi. Özünde saf sevgi bulamadığın her şeyden jet hızıyla uzaklaşman, adeta kendi içinde kurduğun dünyanda kendinle sohbet etmen, kendinle yaşaman.
Farkındalık tahammülsüzlük getirir. Gerçekte yalnız olduğunun farkına varılması da farkındalığa dahildir. Farkındalık yalnızlığı bilinçli bir karardır. Bir süre sonra kimseye tahammülü kalmıyor insanın. Birilerinin onu üzüp ya da seveceği döngüsünde sıkışıp kalmaktansa yalnızlığın vereceği huzur daha çok sevilir oluyor.
İnsanların çoğu cahil, bağnaz, yobaz, kendini geliştirmekten aciz, acımasız, ön yargılı. Bu durumda yalnızlık güzeldir. Aklı başında insanlar genellikle yalnızdır ve kendi köşelerinde mutludurlar. Fazla farkındalıkla da bir süre sonra yalnızlaşıyor ve çok şeyden soğuyabiliyor insan.