Balmumundan yaptığım heykeller ruhumun dayanak noktaları
Renkli dünyalar ise dinamikleri
Hergün insanlığımın sınandığı bir serüveni taşıyorum parmak uçlarımla
Kimi zaman başrol oluyor
Kimi zamansa rol çalıyorum mutlulukla
Göz ucuyla görmeye çalıştıklarımın kafi geldiği
Bazen bir karmaşa,bazen bir kavga veyahut yalancı gülümsemeler keza
Bazen de bir sakinlik dokunuyor temaşa duygularıma
Stabilize yaşatmaya çalıştığım dünyamı ekseninde döndürmeye çalışıyorum
Kaymalar,eksen eğiklikleri artık korkutmuyor dengesizliklere alışkın ruhumda
Yaşam sadece sağ olma hali değil kanımca
Hergün bir hissiyatın ağır bastığı renk cümbüşü adeta
Persfektif zihnimi çalıştırmaya zorlayan bir karmaşa
Seçtiğim duygunun tonunu belirlediğim bir karma..
12/8/2023
Pınar PEKĞÖZ
Başka dünyalar için yaratılmıştım.
Sayfa 57 - Can YayınlarıKitabı okudu
Islak, kederli bir gündü... Yapışkan bir havaydı dolduran ciğerlerimizi... İnsanlar, kuşlar, ağaçlar, çiçekler ve eşyalar korkunç bir yalnızlığın içine gömülmüşlerdi. Hiç kimsenin birbirinden haberi yoktu. Başka başka dünyalar yaratmıştık kendimize.
Sayfa 171 - Hüzün Şarkıları - 1Kitabı okuyor
Ufacık şeylerle mutlu olandan ufacık şeyler esirgenir. Hiçbir şeyle yetinmeyenlerin önüne dünyalar serilir. Hayat böyledir biraz.
Bir ömür boyunca dünyalar kadar elem saklıydı gözlerinde.
Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte... İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrılık. Ödünç sesle konuşan bir kalabalık içinde kendi sesiyle silinmek.
Bu dünya olmuş ve olacak dünyalar içerisinde en adisidir.
Ufacık şeylerle mutlu olandan ufacık şeyler esirgenir.
Hiçbir şeyle yetinmeyenlerin önüne dünyalar serilir.
Hayat böyledir biraz...
~K
En güzel alıntı
Beni ne kadar seviyorsun diye sorma. "Dünyalar kadar" desem değil.
Ben seni bir damla su kadar seviyorum.
Muhtaç oldugunda anlarsın.
Sayfa 220Kitabı okudu
Kitapların avantajları :
-Şarjı bitmez.
-Reklam görme ihtimaliniz yok.
-Gözlerinizi yoran ışık parlaklıgı yok.
-kaldığın yerden devam edebilirsin.
-Yeni ınsanlar ve Dünyalar tanıtır.
Bir kedim ve bir mutluluk
Bir kedi seni ne kadar mutlu edebilir?
Beni dünyalar kadar.
Bir bakışı ne kadar anlam içerir..
Bacaklarına değen tüyleri, güvende olduğunu hissettirir..
Bir mırr mırr miyavlaması koşa koşa ayaklarına sarılması seni ne kadar özlediğini dile getirir...
Aç olsa bile seninle yürüyüş yapması sana eşlik etmesi seni sevdiğini dile getirir. Vee hehehehehe diğer kedileri sana yanaştırmaması seni ne kadar kıskandığını paylaşılmayacak kadar sana değer vermesini dile getirir...
Bu kadar güzel tarafları varken neden ben insanları seveyim.?
Hem kediler kuyunu kazmıyor, tek kazdıkları kuyu çişlerini yapmak için :-)
Senin dedikodunu yapmıyor,
Dilediğin gibi onlarla dertleş, dök içini hatta sırrını ver.
İnsanlar gibi dağıtmıyor!...
📝 Suzan hanım
Tosbağa: Tutarsız dünyaları ziyaret etmek her zaman eğlencelidir, ama orada yaşamak istemezdim.
Akhilleus: "Ziyaret etmek eğlenceli" demekle ne demek istiyorsun? Tutarsız dünyalar VAROLMAZLAR, nasıl ziyaret edebilirsin ki?
Emily Bronte’den nasihat değerinde müthiş bir söz. İnsanı insan yapan, yüzüne güzellik katan ve onu sevdiren tek şey kalbinin temizliğidir. Yoksa hepimiz aynıyız, etten ve kemikten oluşmuş bedenleriz. Bizi birbirimizden ayıran tek şey kalplerimizin özelliğidir. Eğer temiz ve güzel bir kalbiniz varsa, bu dışınıza yansır. Fakat kararmış, herkesin kötülüğünü isteyen, kıskanç biriyseniz, kalbinizin kötülüğü yine yüzünüze yansır. Ve dünyalar güzeli olsanız bile, kalbinizin karanlığı güzelliğinize gölge düşürecektir.
Emily Brontë