Yazarın ilgi çekici ve enteresan konulara değinmesine karşın anlattıklarının ne derece gerçekçi olduğu tartışılır. Sunduğu belgelerin varlığı da öyle. Şahsen fantastik yönü ile değerlendirerek okudum.
''Bir varmış, bir yokmuş...'' Bu paradoksal cümle, öykünün, hiçbir şeyin ilk göründüğü gibi olmadığı dünyalar-arasındaki-dünyada geçtiği konusunda, dinleyicinin ruhunu uyarmayı amaçlar. Öyleyse başlayalım.
Kitap, 'Jüpiteri Satıyorum', 'Ben, İnsan', 'Avcıların Günü', 'Cennette Bir Yabancı', 'Ölüm Cezası', 'Yazar! Yazar!', 'Bir İlişki Olamaz', 'Bir Arı Hiç Aldırır Mı?', 'Her Biri Bir Kaşif' ve 'Ahmaklar!' adlı kısa hikayelerden oluşuyor. Ben, İnsan, Yazar! Yazar! ve Her Biri Bir Kaşif hikayelerinin dışında diğer öyküleri vasat buldum. 2 sayfalık hikaye bile var kitapta (!) Asimov'a roman yazmak daha çok yakışıyor sanırım. Yine de Ben, İnsan gibi Asimov hayranlarını mutlu edecek bir robot hikayesi mevcut kitabın içinde; bunun dışındaki hikayelerde ise yabancı ırklar, başka dünyalar, zaman yolculuğu gibi farklı konulara yer verilmiş.
BİLDİN Mİ ÖRTMENİM
Getirdiler okula, ‘’öğretmenin işte bu’’ dediler,
Ama örtmen ne işe yarar onu söylemediler,
Valla örtmenim ilkin senden çok korktuydum.
İlk sınıfa geldiğinde de pustum kaldıydım.
Ama misafir şekeri gibi sözlerin varmış ,
Hiç bitmeyen bir sabrın ve sevgin varmış,
Bizi içine alacak kocaman bir kalbin varmış,
Anladım ki,senin
Acımasız dünyanın posası; çocukların bir milliyete tabi tutulması kadar acımasız bir dünya olamaz. Tutuluyorlar çünkü yanlış ailede doğmuşlar. Anne Frank'da yanlış dünyalar da doğan milyonlarca çocuktan sadece bir tanesi. Eğer hepsi günlük yazsalardı şimdi büyük bir yanlış dünyalar kütüphanesi kurulmuştu . Nerede mi? İşte tam bu yanlış dünyanın içinde.