Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mutluluk bir dağ yolu gibidir. Bakarsın tepelere tırmanır, sonra bir bakarsın, aşağıya iner. Tek başına nedir insan? Ama başkalarıyla birleşirse dağları devirebilir. Bizim şu güzel, şu yaşanası dünyamız böyle işte..
Hayatın anlamı yaratma aşkıdır. Sevgiyle yaratmaktır. Sevgiyle yaratmak: Yaşamımızda ve işimizde yeni düzenlemeler, yeni ilişkiler ve dünyamız için sevgide yeşeren yeni çözümler ve yeni fırsatlar yaratmak demektir. Yaşamdaki diğer insanların onuruna, dürüstlüğüne ve değerlerine ilgi göstermek demektir...
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
İnsan hayatını yönlendiren kanunların hesaba dayanan bir mantığı yoktur. Uzay boşluğunda dönüp duran dünyamız da kanlı dramların gösterildiği sahneden başka bir şey değildir... Bu dünya güneşin etrafında döndüğü sürece ve taa kıyamete kadar kan dökülmesi mi gerek?
Sayfa 84
" Çünkü bizim dünyamız Othello'nunkiyle aynı değil. Çelik olmadan araba yaratamazsınız; aynı şekilde, sosyal çalkantı olmadan da trajedi yaratamazsınız. Dünya şu anda istikrara kavuşmuş durumda. İnsanlar mutlu; istediklerini alıyorlar ve ulaşamayacakları şeyleri asla istemiyorlar. Refahları yerinde; emmiyetteler; hiç hastalanmıyorlar; ölümden korkmuyorlar; ihtiras ve ihtiyarlıktan habersiz ve bundan da çok memnunlar; veba gibi bir illet olan anne ve babaları yok;güçlü duygular hissedecekleri eşleri, çocukları ve sevgilileri yok; şartlandırmaları uyarınca davranmaları gerektiği gibi davranmak zorundalar.
Sayfa 219 - İthakiKitabı okudu
352 syf.
10/10 puan verdi
kötüden doğacak gelişim
Sanayi öncesi ve özellikle ilkel toplumlar üretimin artırılması ve nüfus artışının denetimini sağlamak için özdeksel-tinsel gönenç bağlamında bedel-kazanım ilişkisini lehlerine çeviren bir takım sistemler kullanmışlardır. harris'e göre bu sürecin özü üremenin baskısının neden olduğu üretimi yoğunlaştırma -yani birim zaman ya da alan başına daha çok toprak, su, mineral ya da erke (enerji) kullanılması- eğilimidir; ki bu aslında, yaşam normallerine yönelik tehditlere karşı verilmiş yanıttır. bu türde tehditler çoğunlukla "iklim değişikliklerinden, insan ve hayvan göçlerinden" kaynaklanırdı ve tehdite verilen tepki tersine, kendine döner ve yeni bir tepkinin verilmesi gereken yeni bir tehdit yaratırdı. basit bir doğrusal çizimle gösterecek olursak: üremenin baskısı >> üretimin yoğunlaştırılması >> çevrenin tüketilmesi >> zuhur eden kurumsallaşmış şiddet, kölece çalışma, ataerkillik, mülkiyet ilişkileri vs. Günümüzdeki sürecin de geçmişte yaşamış doğa ile mücadeleye girmiş toplumlardan farkı yoktur. Cevreyi daha artık makroı botyutlarda tüketmemiz tüm insanlığı tehdit eder hale gelmesidir. yukarıdaki formülde insanlık yada mikro ölçekte klanlar devletler çözümü ileri bir üretim ilişkisine evrilterek çözmüşlerdir. Yaşadığımız dönemde de aynısı olacağı düşünüyorum .Marks ın dediği her zaman kötüden iyi yada bir ileri üretim ilişkisi doğmuştur. Aynısı olacak ve dünyamız insanlık hayvanlar bitkiler kurtulacaktır.
Yamyamlar ve Krallar
Yamyamlar ve KrallarMarvin Harris · İMGE KİTABEVİ YAYINLARI · 199430 okunma
Kendi kafamın içine hapsolmuş duvarları set yapmış hapishanemdeyim. Suç mu? Kendi dünyamda salata yapmayı suç ilan ettim. Salatalık doğramak ağırlaştırıcı bir nedenken eklediğiniz baharatlar hakimin takdirine göre indirim sebebi teşkil edebiliyor. Yargılamalarım sonucu mahkum oldum. Cezamı çekiyorum. Annem diyor ki çık odandan olmaz anne
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.