Kadın Doğasının Gerekçelendirilmesi: Kurtlarla Koşan Kadınlar
NOT: Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Uzun bir makale konusu, tez ya da kitap olabilecek "kadınların tarihi"ne dair kısa bir yazıdır. Yine de bir incelemeye göre uzundur. 10'dan fazla alıntıyla da yazıyı zenginleştirmeye çalıştım. Ve rahat okunması için konu başlıklarına ayırdım. Yalnızca kitapla ilgili kısımları merak edenler
"Kendimizi başkalarıyla kıyaslamak, başkalarına benzemeye veya onları kendimize benzetmeye çalışmak yerine, kendi kaderimizi sevmeye çalışmalıyız."
Şengül Boybaş'ın ilk romanı. Göbeklitepe' nin gizemli hikayesini anlatıyor. Yazarın ilk romanı olmasına rağmen kurgusu, anlatımı, karakterleri beni etkiledi...
Atiye dizisini izlemiş biri olarak, kitap ve dizi birbirinden farklı.Tek ortak noktaları Atiye ve Göbeklitepe. Ama dizi mi kitap mı derseniz tabiki her zaman seçimim kitaptan yana olmuştur...
316 syf.
10/10 puan verdi
Kendi kaderini ulusuyla birleştiren bir ADAM!
Kitap; bir insan, bir asker ve bir lider olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün kişiliğini bir milletin uyanışı ile birlikte ele almış ve bir dönemin olaylarına ışık tutmuştur. Atatürk'ün hayatı, kişiliği, hedefleri ve yaptıkları hakkında derli toplu bilgiler içermekte. Kitap bilinen tarih kitaplarının aksine mükemmel bir insan yaratma kaygısıyla
GEÇ BİR ''UYANIŞ''
''Bir gün bir şeyi istersin, ertesi gün tutkuyla, ölesiye ona bağlanırsın, daha ertesi gün onu istediğinden utanırsın, arzun yerine geldiği için hayata lanet edersin. İşte insan hayatta kendi isteğinin peşinden serbestçe giderse böyle olur. Bastığımız yeri yoklayarak yürümeliyiz; bazı şeylerden gözlerimizi çevirmeliyiz, mutluluk hülyalarına
Atiye dizisini izlemiş ve çok beğenmiş biri olarak,senaryosunun uyarlandığı kitabı merak etmiştim, yalnız diziden sonra gerçekten kitap çok sönük kaldı benim için.
Diziyi,senaryosunu ve karakterlere oturan oyuncularıyla,özellikle de işlediği konu itibariyle zevkle,merakla izlettirdi.
Kitabı okumaya basladiginizda, dizinin ilerlemesiyle konu diziliminin, kurgunun ve olayların,kisilerin, çoğu mekanın örtüşmediğini görüyorsunuz . bu kitaptan bu senaryoyu çıkaranları gerçekten yürekten kutluyorum, kitap kendini okutuyor, akıcı diyebiliriz o da konusu itibariyle merak uyandırıyor fakat bir yerden sonra gerçekten beni sıktı, diyaloglar üzerinden gidiyor ve neredeyse hiç betimleme olmadığı için hep havada kalmış konuşulanlar,yani duygular okuyucuya geçmiyor, mistik tarzda bir çok olay yaşanıyor ya da rüyalardan boyut atlaniyor ama sayfaları okurken bir cerceve,bir ortam tasarlayamiyor beyin. Yazarın ilk kitabı olduğu için belki de,sonuçta ortada bir emek var,bu bir gerçek fakat yarısından sonra gereğinden fazla uzatılıp ,zorlama olmuş, kendini tekrar etmiş bence.
Ve kitapta bir Cansu karakteri var ki o kadar gereksiz durmuş kitapta, neden ısrarla Atiye ile her yere gitti anlamış değilim, ama kitap devamı gelecek şekilde sonlandırılmış, okur muyum devamını sanmıyorum.
Merak edenler araştırmasını yapar okuyup okumayacagina zaten karar verir,naçizane incelememden de anlayacağınız üzere tavsiye ediyorum diyemem, keyifli okumalar diliyorum herkese.
469 syf.
·
Not rated
“İnsanın kaderini sevebilmesinin şartı onu anlamasıdır. Anlayamadığımız şeyi sevemeyiz. Hayatının neden bu halde olduğunu bir kere anladın mı, kaçınılmaz olarak değişirsin. Sen değişince, kaderin de değişir. Değişim, anlamanın bir numaralı yan ürünüdür. Meseleye böyle bakınca da, kaderimizi anlamanın onu şekillendirmeye giden ilk ve en önemli adım olduğunu söylemek yanlış olmaz.” Bir rüyayla başladı her şey. İki nehrin arasındaki bereketli topraklarda yürüyordu Atiye, birden hoş manzara yerini karanlık, kan gölü ve çığlıklarla süslenmiş bir senfoniye bıraktı. Toprak ana yeni bir çağa, Atiye kendi uyanışına gebeydi. Karanlığın sahibi içindekini çekip çıkarmak için karnına yöneldi ve uyandı Atiye. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı, çünkü o da biliyordu ki geçmişin hikâyeleri sonsuza dek gömülü kalamazdı. Ve gerçeğin izlerini sürmek için yola çıktı, varacağı yerin sırrını bilmeden… Çünkü insanoğlunun hikâyesinin bittiği yerde onun hikâyesi başlıyordu. Şengül Boybaş ilk romanı Dünyanın Uyanışı ile okurunu insanlığa çağlar boyunca evsahipliği yapmış kadim topraklara, 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası listesinde yerini alan Göbeklitepe’nin gizemli hikâyesine davet ediyor.