_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
Dünyayı Değiştirme Meselesi
"Filozoflar dünyayı yalnızca çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır; oysa sorun onu değiştirmektir." -Karl Marx "Filozofun gerçek işlevi evreni değiştirmek değil, onu anlamaktır." - Bertrand Russell
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Kırmızı Pazartesi (Namı diğer Keskin Bıçaklar) Gabriel Garcia Marquez’ın 1981 yılında kaleme almış olduğu bir cinayet romanı. Okunması insana gizem katan, anlaması insana hoş duygular veren anlam yüklü 107 sayfalık oldukça güzel bir eser olan Kırmızı Pazartesi. Bana bir ön yargı verin dünyayı yerinden oynatayım.. Kitabın özetini ele alacak
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202173 okunma
Dünyayı terk edebilirsin. Aynı olacaksın. Sen yine aynı dünyayı yaratacaksın çünkü sen zihninde aynı kalıba sahipsin. Bu dünyayı terketme meselesi değildir, Bu Zihni değiştirme, zihinden vazgeçme meselesidir. Meditasyonun olduğu şey de budur.
Sayfa 186Kitabı okudu
304 syf.
·
Puan vermedi
Androjen Bir Dünyada Yaşamak
Karanlığın Sol Eli, Ursula Le Guin’in toplumsal cinsiyete ve toplumsal cinsiyet rollerine değinmeye çalıştığı ilk dönem eserlerinden biri. Bunun için de değişik bir yol denemiş Le Guin: Androjen (çift cinsiyetli) bir dünya yaratmış. Kitap Gethen ya da diğer adıyla Kış denen bir gezegende geçiyor ve Gethen’de hem savaş yok hem de Gethen’deki
Karanlığın Sol Eli
Karanlığın Sol EliUrsula K. Le Guin · Ayrıntı Yayınları · 20213,066 okunma
Medeniyet ve Sömürgecilik:
Batı Avrupalılar 19. yy'ın başında önemli bir güç elde ettiler. Güç kazandılar, güçlü duruma geldiler. Güçlü duruma geldikten sonra yavaş yavaş bütün dünyayı istila etmeye meylettiler. Daha öncesinde, 19. yy'a gelmeden önce, Güney ve Kuzey Amerika'yı zaten işgal etmişler, sömürgeleştirmişlerdi. Bilindiği gibi Kuzey Amerika'nın, Meksika'yı bir kenara bırakacak olursanız, neredeyse tamamı İngilizce konuşur ve Protestan'dır; Kanada'nın, Fransızca konuşan Quebec isimli küçük bir bölgesi hariç, neredeyse tamamı İngilizce konuşur ve Protestan'dır. Buna karşı Güney Amerika söz konusu olduğunda her yer İspanyolca ve Portekizce konuşur ve Katolik'tir. Hâlbuki, 1600'lerden geriye giderseniz bu bölgelerde bir kişi bile İspanyolca, Portekizce veya İngilizce bilmezdi; bir tane bile Hristiyan mevcut değildi. Yani sömürgeleştirme dediğimiz hadise, kısaca etnik temizlikten başlayarak, insanların dini ve dilini değiştirme süreci olarak tahakkuk etmiştir.
Sayfa 21 - Endülüs YayınlarıKitabı okudu
Reklam