İşte bu bilgilere bayılıyorum :))
Efendim, Hitchcock'un meşhur Sapık veya Psycho fılmini ve o meşhur, duştaki bıçaklanma sahnesini hatırlayanınız var mı? Orijinali siyah beyaz olan 1960 yapımı bu fılmde, duş perdesin­ deki el izi olarak gördüğünüz, daha sonra da küvete akan su ile beraber girdap yaparak kaybolan kan, aslında o an sette bulunan çikolata sosundan başka bir şey değil.
İnsan insanın uçurumudur. Dü- şersen ya gözden düşersin ya da gönülden. Ben düştüğüm yerden kalkmak yerine orayı benimsemiştim, insanlıktan düşmüştüm. Girdiğim çukurda çürümeye mahkum iken bana uzatılan ele kadar buradan kurtulacağıma dair bir umudum yoktu. Eski sayfalardan kurtulmak isterken o el beni tamamen rüzgârına katarak mazi ile sevda yellerine katıp kurtarmıştı. Uzun zaman sonra ilk kez kendimi bu kadar kendimden uzak bulmuştum. Eylül'ün bana uzattığı el sayesinde kafamı toplayıp, yine onun sayesinde çukurdan çıkıp bulutların üzerine ulaşmıştım. Düş- mekten korkuyordum ama kapıldığım bu rüzgâr o kadar kibardı ki, canımı acıtmamak için saçımın telini bile kıpırdatmıyordu.
Reklam
Sen hiç yağmuru teninde hissederek damlalarını, göz yaşlarını sevgi ile besleyerek yağmuru yüreğindeki sevgi bulutlarından yağmur bekledin mi? sevebildin mi? mavinin içinde beyaza çalan damlaları sen hiç taaaa İstanbul'un gecelerinde düş kura bildin mi? soğuk Adana yağmurları ile selam gönderdin mi sevdiğine ve ben yüreğimi yıkadım saf damlalarla kucak açıp yağmura düşledim hep hayalini kurarak bir resmini bile görmediğim sevdiğime selam selam olsun da gitsin dedim sisli bulutlarla sevgimi yolladım, yüreğimi yolladım açar mı ?bilmem bahar da sevgi tohumları bereket olup da yağmur damlalarıyla gelir mi?bilemem taaaa İstanbul'dan bir sevgi damlaları.
·
Puan vermedi
Vincent Van Gogh - İnan Bana
Konuşmasam da anlaşılacağımı sanmıştım..." Bir ressamın anlaşılmak konusunda Oğuz Atay'a benzemesi mümkün müdür? O halde gelin sizle sanatın Oğuz Atay'ını konuşalım... Van Gogh'un yaşadığı dönemde sadece tek bir tablosunun, yani Kırmızı Üzüm Bağı'nın satılması ve hayatı boyunca anlaşılmadığının düşünülmesi bana hep
İnan Bana - Vincent
İnan Bana - VincentVincent Van Gogh · Otantik Kitap · 202318 okunma
📌📌Bir elin bir ele uzaklığı kaç gazel. bir düş'ün, bir düş'ü bulması kaç öykü. bir gözün bir göze değmesi kaç dize. bir insanın, 🐞❣️bir insana kavuşamaması kaç öfke… Seçil Oğuz
Platon' un dediği gibi mutluluk "sürekli oluşun ve asla var olma­ yışın " yegane varoluş biçimi olduğu bir yerde barınamaz. Her şeyden evvel hiçbir insan mutlu değildir; bü­ tün hayatı boyunca hayali bir mutluluk peşinde koşup durur, onu nadiren ele geçirir ve ele geçirse bile, geçir­ mesiyle birlikte bir yanılsamadan, bir düş kırıklığından başka bir şey kalmayacaktır geride; ve kural olarak so­ nunda bütün umutları suya düşecek ve limana bir enkaz halinde girecektir. O halde yalnızca her an değişip duran şimdiden ibaret olan ve şimdi sona eren bir hayatta mutluluk olmuş mutsuzluk olmuş hepsi birdir.
Sayfa 66
Reklam
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Postane Günlükleri. Masa başinda tükenen ömürler, rutine dönüşen düş kırıklığı ve gelecek kaygısı, iletişim uzmanı ve eski gazeteci Ellinor'un kendi kelimelerine yabancılaştığı ıssız dünyanın yapıtaşlarını oluşturuyor. Peki bu dünyayı yıkmak, daha mutlu bir dünya yapmak mümkün mü? Vigdis Hjorth'un kıliç keskinliğindeki üslubuyla Postane Günlükleri, neyi yaşamayı, neyi yazmayı ve neyi anlatmayı seçtiğimizi sorgulayan, varoluşçu bir metin. Kendi bodrumunda tıkılıp kalan ve üst katlara çıkan basamakların önünde bekleyip duranlar için.
Postane Günlükleri
Postane GünlükleriVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 2023300 okunma
"Gariplik, görünüşte birbirini itmelerine karşın farklı iki anahtarın, aynı düş'ün müziği ve yönetici ilkeleri içinde birbirine karışmasında; çılgınlarda görülen korku, ama aynı zamanda anlık geçişlerle, çocuklarını daha bebekken acımasızların acımasına terk ederek ölen ananın duyabileceği varsayılan üzünç."
Thesseus, Kral Minos'un qızı Ariadne'yə aşiqdir. Evlənmələrinə izn verilməz, Thesseus qızı qaçırar. Kral çox hirslənər, labirintin sirrini Thesseusa verdiyi üçün Daedalus və oğlu İkarusu ora həbs edər. Onlar da çıxışı tapmazlar, amma labirintin üstündən uçan quşların tüklərini toplayıb mumla yapışdırıb qanad düzəldərlər. Qanadları taxıb uçaraq labirintdən çıxarlar. Daedalus, İkarusa deyər: "Çox alçaqdan uçma çünki dənizin nəmi qanadlarını ağırlaşdırar, uça bilməzsən. Çox yüksəkdən də uçma çünki günəş tükləri tutan mumu əridər". Hərkəs bu ağıllıca kəşfə görə onları alqışlayar. İkarus, alqışlardan aldığı zövqdən atası Daedalusun sözlərini unudar. Getdikcə yüksələr, günəşin istisi mumu əridər, dənizə düşüb boğular. Əslində, çox şey danışır bu hekayə. İnsan alqışların sərxoşluğunda itirər özünü. Kibir, bir insanın içində düşə biləcəyi ən böyük tələdir.
Bundan iki bin yıl önce, uzak bir ülkede, düşlere inanan bir adamı kuyuya attılar ve onu esir gibi sattılar. Bizim ülkenin tüccarları onu satın aldılar ve Mısır'a götürdüler. Ve hepimiz biliyoruz ki düşlere inanan kimse onları yorumlamasını da bilir." "Ama her zaman gerçekleştirmeyi başaramaz onları," diye düşündü delikanlı, yaşlı çingene kadını anımsayarak. "Firavun'un gördüğü, –çirkin ve cılız ineklerin, güzel ve semiz yedi tane ineği yediği– düş sayesinde bu adam, Mısır'ı kıtlıktan kurtardı. Adı Yusuf'tu bu adamın. Bir yabancı ülkede senin gibi o da yabancıydı ve aşağı yukarı senin yaşındaydı." Sessizlik uzadı. Yaşlı adamın bakışı soğuktu. "Her zaman geleneğe uyarız biz," diye sözlerini sürdürdü yaşlı adam. "Gelenek, Mısır'ı açlıktan kurtardı o zaman ve halkını bütün halkların en zengini yaptı. İnsanların çölü nasıl geçeceklerini ve kızlarını nasıl evlendireceklerini gelenek öğretir. Gelenek, bir vahanın tarafsız bölge olduğunu söyler, çünkü iki tarafın da kendi vahası vardır ve bu yüzden iki taraf da savunmasızdır." Yaşlı adam konuşurken kimse ağzını açıp tek sözcük söylemedi. "Ama gelenek bize çölün mesajlarına inanmamızı da söyler. Bildiğimiz her şeyi bize çöl öğretmiştir."
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Dünyanın En Güzel Şiirine...
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır âb-ı hayat En müstesna doğuşa hâmiledir kâinat Ne güzel bir giriş, dünyaya ne güzel bir geliş... Toprağı kirlerinden arındıran o Yağmur için, rahmet vadilerinin
Yağmur
YağmurNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20192,371 okunma
-Bir Düşün İçinde-
... Derin bir "DÜŞ"ün içinde miyim Yoksa bir derin "DÜŞÜN" içinde mi Bilmiyorum...
Sayfa 25 - Panama (Armada) YayıncılıkKitabı okudu
Okuma günlüğü #1
Lux serisinin 2.kitabı olan Oniks'i bugün bitirmiş bulunmaktayım. O serinin 3.kitabı Opal'e hemen başlamıcam çünkü Oniks'i çok sevemedim nedenlerini profilimde kitap incelemeleri kısmında bulabilirsiniz. Onun dışında yazmam gereken bir kitap incelemesi var onun adıysa Sodom ve Gomore (Yakup Kadri Karaosmanoğlu'un) 130.sayfasındayım ondan bugünlük hedefim 150-160.sayfayı geçmek. Bu kitabın yanına ise yeni okumaya başlamama rağmen çok sevmeme vesile olan Gölgeler (Jessica Verday 'ın) onu okucam şu an onda 160'dayım. Bugünlük onda hedefim ya bitiririm ya da yarısını net geçerim çünkü kitabın dili ve puntoları büyük olduğundan çok kolay okunuyor birde ana erkek karakter çok tatlı hi hi hi Bu iki kitabım inş. biterse eğer Karanlığım Şehri 2'ye devam etmek istiyorum onu çok sık okumuyorum çünkü daha 3.kitabı çıkmadı ve fiyat konusunda endişeliyim (kitaplar acayip pahalılar). Düş kefenine başlamayı düşünüyorum nedensizce buna güveniyorum çünkü birkaç alıntı okuyunca güzel geldi umarım çürük vişne gibi fos çıkmaz. Şu anlık bu kadar zamanınızı ayırıp okuduğunuz için teşekkürler sonraki okuma günlüğü de görüşmek üzere Okuduğum kitapları da incelemesini yazıyorum dilerseniz profilimden bakabilirsiniz ayrıca bana kitap önerip kitap sohbeti yapabiliriz bundan keyif duyarım ^^
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.