Neredesin , yanımdan ayrılmayan,
Neredesin , cennetin çehresi?
Bir sert rüzgâr alay etmekte: Sen, deli!
Bir düş ! Yalnızca düş! Ey ıslah olmayan!
Ama yine de! Yine de! Nasıldı eskiden,
Ben gecede ve yalnızlıkta yitip gitmeden?
Anımsıyor musun , ey ıslah olmayan, ey deli!
Sert rüzgâr sanki ruhumun yankısı:
Ey deli! Ey ıslah olmayan!
Durmuyor muydu yalvaran elleriyle kadın,
Dudaklarında kederli bir gülümsemeyle,
Seslenmiyor muydu yalnızlığa ve geceye!
Neydi seslendiği! Bilmiyor musun ?
Aşk gibiydi sanki. Taşımıyordu hiçbir yankı
Ona bu sözcüğü gerisin geriye.
Aşk gibiydi sanki. Taşımıyordu hiçbir yankı
Ona bu sözcüğe gerisin geriye.
Ve rüzgâr - ruhumun yankısı!
Sürekli alaylı: Ey ıslah olmayan! Ey deli!