Ehl-i hamakat lafızdan manaya gitmek ister (lafızdan hareketle manayı kavramaya çalışır), ehl-i fetanet ise manadan lafza gitmeyi tercih eder (önce manayı kavrar, sonra ona uygun lafzı bulur)
Acele sıradan bilginin bir diğer adı. Hukema tartışmış zamanında asıl bilgi hangisi diye: salt suret mi? İlk gelen suret mi? Zihinde hasıl olan suret mi yoksa suretin zihinde oluşturduğu mi?
Reklam
İlim nefs-i âlimdeki (nefs-i natıkadaki) suret-i malumiyedir. Cehalet ise bunun tam karşıtıdır, yani bu suretin nefiste bulunmamasıdır.
Şüphe karanlıkta yaşamayı tercih etmektir aydınlığa kavuşmak için.
Heidegger böylelikle soru sormayı düşünmenin dindarlığı olarak tanımlarken, dikkat edilecek olursa belirli düşünme tarzına işaret etmekten kaçınıyor, aksine düşünmeyi kendi doğallığında açık kılmayı deniyor. Çünkü dindarlık şu veya bu düşünme tarzına ait bir keyfiyet olmayıp, “bizatihi düşünmenin” özüne, kendine ilişkindir.
Cevap koleksiyonu yapanların ellerindeki iğreti cevaplar bu nedenledir ki hep sorunsuzdur, karşılıksızdır. Soruya ulaşılmadığı, ulaşılamadığı için doğru dürüst bir işe de yaramazlar, ellerinden gelen tek şey sorunsuz, sorunsuz zekalara iç güveysi olmaktan ibarettir iğreti bir halde. Sormak kuşkuyla yaşamaktır oysa, düpedüz kuşkulanmaktır, zira soru kuşkunun haymesinde onun tarafından döllenir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.