Bir kişi hariç bütün insanlık
aynı görüşte,olsa, tek bir
kişi karşı görüşte olsa,
insanlığın o kişiyi susturma
hakkı, o kişinin gücü yetse
insanlığı susturma
hakkından fazla değildir.
Dolayısıyla, belki hâlâ hayatınızda önemli bir şeyin olmasını bekliyorsanız, bir insanın başına gelebilecek en önemli şeyin sizin için çoktan gerçekleştiğini yine de fark etmeyebilirsiniz: Düşünce ve farkındalığın ayrılış süreci.
"İnsanlar, dünyadaki herhangi bir şeyden- yıkımdan hatta ölümden bile- korktuklarından daha çok düşünceden korkarlar. Düşünce, baltalayıcı ve devrimcidir, yıkıcı ve korkunçtur, düşünce ayrıcalığa, yerleşik geleneklere ve huzur verici alışkanlıklara karşı acımasızdır; düşünce anarşik ve kanunsuzdur, otoriteyi umursamaz, çağlar boyu denenmiş bilgeliğe aldırmaz. Düşünce, cehennem kuyusuna bakar ama korkmaz. Sanki evrenin hiçbir şeyden etkilenmeyen efendisiymiş gibi davranan insanı, dipsiz bir sessizlikle çevrili güçsüz bir zerre olarak görür. Dusunce büyüktür, hızlı ve özgürdür, dünyanın ışığıdır ve insanın en önemli övünç kaynağıdır."
Asıl sorun, yazarın sözlüğünü
oluşturan düşünce ve duygular için Rusça terimlerin olmamasıydı. Kişinin özel dünyası ile ilgili olan temel edebi kavramların
pek çoğu Rus dilinde hiçbir zaman gelişmemişti: "jestler', "anlayış', "mahremiyet', "dürtü" ve "hayal gücü'; hiçbiri Fransızca olmadan ifade edilemiyordu. Dahası, toplumun adeta tüm
maddi kültürü Batı' dan ithal edildiği için, Puşkin'in de eleştirdiği gibi, en temel şeyler için bile Rusça kelime yoktu: Pantolon , jilet , frak...
Zen'de buna satori denir. Satori, bir Varlık anıdır; zihninizdeki sesten, düşünce sürecinden ve duygu olarak vücudunuzdaki yansımalarından kısa bir an için uzaklaşmaktır. Daha önce bir düşünce ve duygu karmaşasının var olduğu yerde, şimdi bir boşluk olmasıdır.