140 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
Yalnızlara Armağan Olsun
Dostoyevski'nin okuduğum 3. Eseri olmakla birlikte, en sevdiğim kitaplarda ilk 3 sıralamasına girer diye düşünüyorum. Dostoyevski'nin bu eşsiz eseri ( benim gözümde) direkt olarak kendini yalnızlığa hapsetmiş insanlara ithafen yazılmış gibi duruyor. Kitap "Yeraltı" ve "Notlar" olarak ikiye ayrılmışsa da, olay ve
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020130k okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 6 hours
Birbirinden güzel kısa hikâyeler üzerinden yapılan daha çok yalnızlık ve bakış açısı üzerine , oldukça sade bir dille yazılmış bir kitap. Bilmem kaç kere okuduğum bir cümle sonrası kafamı kaldırıp duvara bakarak kendimi düşünüp hayatımı sorguladım bilmiyom. Kitap daha çok yalnız bir erkek üzerine ve sanki ona ithafen yazılmış gibi duruyor ve bu yönüyle de bir iki hikayede erkek okuyucu düşüncelere dalarken, kadın okuyucu da erkeklerin ağzından duyamayacağı altın bilgiler elde ediyor gibi. Bunun dışında mizah üzerine yapılan eleştiri vurgusu, kitabın insan ruhuna ve hislerine nasıl tercüman olduğu gibi farklı konular üzerinden de okuyucu yazarın düşünce dünyasına adım atıyor. Ben bu kitabı okurken kendimi buldum, belki bir başka okuyucu için sıradan bir kitap gibi gelecek ama benim için kişisel bir keşif niteliği taşıdığı için ayrı bir yeri oldu diyebilirim.
Görmek ve Fark Etmek
Görmek ve Fark EtmekAlain de Botton · Sel Yayıncılık · 2008441 okunma
Reklam
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 10 hours
“İnsan özgür doğar, oysa her yerde zincire vurulmuştur.” Çokca etkilendiğim kitabın incelemesi ile sayfalarınızı işgal etmeye geldim.Geldim derken yeni tesislerden çıktım.Güzel bir yolculuk sürdü. Tesis ne oluyor derseniz? J. J Rousseau okuma ve anlama yolculuğu. Yazarımız esere şöyle bir giriş yapmış ;Sosyalizmin tesisinden elde
Sosyalizm ve İnsan Ruhu
Sosyalizm ve İnsan RuhuOscar Wilde · Metis Yayınları · 20161,280 okunma
648 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Herşeyin tümüyle devletin denetiminde olduğu,güç ve iktidarın sınırsızca uygulandığı,her türlü muhalefetin yok edildiği bellek,düşünce, dil ve aşkın yasaklanarak özgürlüklerin tamamen ortadan kaldırıldığı bir toplum tehlikesine karşı yazılmış bir karşı-ütopyacı bir roman.. Kitap 3 bölüme ayrılmış.. 1.bölüm de kahramanımız Winston,hayatı,içinde bulundukları yönetim sistemi ve onun bu sistemi irdelemesi.. Yer yer çok ağır ve anlaşılması güç terimleri oturtmaya çalışma çabası içinde geçti 2. Bölümle Winston’un hayatına giren aşk ve Julia.. Bu bölümle daha akıcı ve sistemi çözmeye başlıyorsunuz.. 3. Bölüm ise bu ikilinin yaşadıkları son ve sistemin ayrıntıları dehşetle yüzünüze çarpıyor! yazarımız Orwell verem hastalığıyla uğraşırken çoğunluğunu hastane de 1948 yılında bitirebilmiş.. Kitabın adını bitirdiği yıla ithafen tersinden yazmak istemiş ayrıca geleceğe bir uyarı da bulunmakta istemiş. 48-84... Kitapta,yönetim de kullanılan üç slogan çok dikkat çekiciydi; * SAVAŞ BARIŞTIR! *ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR! *CAHİLLİK GÜÇTÜR! ”Bağlılık,düşünmemek demektir,düşünmeye gerek duymamak demektir. Bağlılık bilinçsizliktir.” ”2+2=5 eder! Diktatörlüğü bir ütopik bir dünya da çok sert bir dille eleştiren bu kitap,hayvanlar çiftliği ile birbirini tamamlayan diktatörlük karşıtı muhteşem eserler..Sadece yazıldığı dönem için değil tüm insanlık tarihinde geçerliliğini koruyacak bir kitap.. her insanın da mutlaka hayatında bir kere okuması gerek diye düşünüyorum..
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2018167.5k okunma