John Stuart Mill | Düşünce ve Tartışma Özgürlüğü Üzerine
Mill'den okuduğum ilk eserdi. Ben bu tarz eserlerde, yani düşünce özgürlüğü ve dünya üzerindeki tüm özgürlüklerin bahsi geçtiğinde biraz sekülerlik arıyorum yazının yada bahsin içerisinde. Bir misyoner tarafından yazılmış izlenimi verdi, özgürlükten bahsederken bir grup inanca sahip insanların doğruyu yaptığı bir grubun en iyisi olduğu gibi bahsetmeler mevcuttu. İfade özgürlüğünün anlatıldığı bir eserde tabiki fikri hakkın her şekilde kullanılması gerekir fakat bunun bahsedilen bireyler içinde olması beklenir. Yargılama bence fikri özgürlüğün en büyük düşmanıdır. Yazarın yaşadığı dönemi, bu dönemin gerekliliklerine göre konuşmak gerekirse, belki o zamanlarda ancak bu kadarı özgürlük olarak biliniyordu ki buda tartışmaya çok müsait bir konu.
• Mill, Düşünce ve tartışma özgürlüğünün neden gerekli olduğunu 60 sayfada kısa ve öz bir biçimde açıklamış.
• İnsanın en temel haklarında biri olan düşünce özgürlüğünün dile getirilmesi gerektiği, en basit fikirlerin bile tartışılması gerektiğini savunuyor.Bir düşüncenin doğruluğuna giden yolda can alıcı noktanın tartışma olduğu, ancak ve ancak sorgulayarak haikiki kararlar alabileceğimize işaret ediyor.
• Can Yayınları Kısa klasik serisinin 3. Kitabı ve bu seri gerek kitap içerikleri gerek kapak tasarımlarıyla şahane bence.
•Yalnız bu kitapla ilgili kişisel fikrim şu ki: Yazar uzun paragraflarla cümleleri süslemeyi seviyor ve kitap kısacık olmasına rağmen biraz sıktı. Ama kitabı bitirdiğimde üzerine düşündüğüm zaman anladım ki yaşadığımız dünya üzerinde bu kitabın ölmeden önce herkese okutulması gerek. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki en temel haklarımızın farkında değiliz.
Dili biraz ağır olduğu için sessiz bir ortamda okumanızı tavsiye ederim. Konusu, anlatılan başarılı bir şekilde aktarılmış. Düşünce üzerine yazılan kısımlar hoşuma gitti ve not aldığım birçok kısım oldu.
ALO 1919 DIŞA BAĞIMLILIĞI BIRAKMA HATTI!
+ Dışa bağımlı mıyız?
- Yok canım! Ne bağımlılığı? Onlar bize bağımlı. Bizimkisi dudak tiryakiliği.
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.
/Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Çocuklarınızı Padişahçı değil Milliyetçi yetiştiriniz.
/Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Bu millet
Erkeğin Yarısı Kadın
Kitabı sırf başlığı dikkatimi çektiği için okumaya karar vermiştim. Bitirene kadar da doğrusu hiç araştırma yapmamıştım. Cang Şianliyen'e ait olan bu kitabın ilk sayfalarında George Orwel'in 1984 adlı distopyasını Çin halkının gerçekte bizzat yaşadığını iddia ediyor ve konu olarak da bu gerçek distopyada nasıl bir yaşam sürdüğünü aktarıyor. Kitap
Klasik bir çocuk kitabı olarak bakmıştım bu kitaba okuyana kadar...
Okuyunca bunun sadece saçma bir düşünce olduğunu anladım ve aslına bakarsanız efendim ön yargıyı bir nebze olsun bırakmama yardım edecektir. Yeraltı edebiyatının en önemli bulgularıyla karşılarız ilk sayfalarda. Alkol en üst noktada kavga dövüş cinayet...
Tüm bunlara ek olarak genç bir delikanlı olma yolunda ilerleyen bir çocuk. Tüm yaptıkları o karanlık sokaklardaki illegal faaliyetlerin yanında Burgess’in toplum düzenine ve hükmete karşı nasıl ağır ithamlarda bulunduğunu görmekteyiz. Özgürlüğü sapına kadar isteyen birisinden böyle bir dünya görüşüne sahip yazardan ancak bu beklenirdi. Benim içinde hafif bir burukluk bıraktı. Biraz acıma hayatı görmeden yapılan şeylerin elbet cezası oldu ve yaşandı delicesine tecrübede edildi. Gerçek hayat o zaman başladı işte. Müzik bu kitabın aynada görünmeyen en önemli en güzel yanı aslında ruhun ben kadar yumuşak olduğunu gösteren en önemli kanıt. Kardeşlerim kulunuz Alex’i okuyun...
